6.01.2006

çocuktan önce hayat var mı?

(Aktris'in masasından tipik bir görüntü)

Annelog beni sobelemiş... Aktris'den önceki hayatı unuttum desem yeridir hatta artık Kamplumbağa'dan önceki hayatı da unutmak üzereyim. Bir deşelim bakalım hafızayı:)

1. Ben anneleri hiç sinirlenmeyen, kızmayan, anlayışlı melekler zannediyordum. Hayır, insan olmaya devam ediyorlarmış. Onlar da bağırır, çağırır, ağlar ve de küsermiş.
2. Baba olmak her babayiğidin harcı değilmiş hatta sevgililerin koca olması en kolayıymış da yazık baba olmak hep es geçilmiş. Annelik üstüne tonlarca yardımcı kaynak var, babalardan sanki doğuştan babaymış gibi davranmaları bekleniyor. Bu arada aşık olduğum adam onlar sayesinde apayrı bir tahta oturup ordan selamlıyor biz tebaasını:)
3. Ellerimle evcilik oynarken, kafamdan evi nasıl toplayacağımı düşünmek, bir taraftan da çevirilerimde takıldığım kelimelere yeni kelimeler türetmek gibi çok işlevsel olma potansiyelimi çocuklar doğmadan fark etmemişim.
4. Eskiden yemek pişirmeden aylarca yaşayabiliyorduk ama artık en azından bir sebze yemeği olmak zorunda:)
5. Mamanın sıcaklığını neredeyse gözlerimle ölçebilecek kadar altıncı hissim gelişti.
6. Evin temizliği umurumda değildi, dağınıklığı da... çocuklarla beraber evi temiz tutmam gerekti. E artık alıştım da.
7. Dünyadaki en güzel cümlesi onların bir bakışlarıyla seni seviyorum demeleriymiş.
8. Gençliğinde Nirvana dinleyip hamileliğinde bebeklere Vivaldi dinletip sonra da onların Mahzun Kırmızıgül'e tempo tutmalarına şaşırmayacak kadar herşeyi olağan karşılamayı öğrendim.
9. Büyüdükçe sorunları gerçekten büyüyor ama benim yaratıcılığım da öyle- kar'ı yukarıdaki 9 numaranın yağdırmadığını, ölenlrin nasıl melek olduklarını, kirli ile pis kelimeleri arasında ne gibi bir fark olduğunu, el yazısında eskiden bize öğretilen "r" harfinini yazılımının nasıl değiştiğini
açıklamak gibi pek çok alakasız uzmanlık alanlarında söylecek iki lafımın olması gerekiyor artık.
10. Dünyanın en güzel duygusu aşık olduğun insandan yepyeni, sadece siz olan, sizden olan iki insanı bu dünyaya hediye etmekmiş.
hmmm, sobe sobe sobe... ben de Nimet'i sobeliyorum.
Teşekkür ederim Annelogcuğum

2 Yorum:

Annelog Atölye dedi ki...

Nefis bi yazı olmuş Sardunya!! Ellerine sağlık:)))))

nimetin.blogspot.com dedi ki...

bi dakka ya sobelemek mi:)))) hic boş bırakmaya gelmiyosunuz ha:)) anlayım bakiyim bi olayı:)))

nimet