11.08.2006

olamadım



Evet zormuş yaz deyince yazmak. Çalış deyince para kazanmak, çocuk deyince anne olmak gibi. Ya da çocuk da yaparım kariyer de gibi.

Ama ben düpedüz itiraf etmek istiyorum. Yapamadım. Kariyer yapacak kadar hırs donanımlı değildim. Hayat arkadaşımdan ayrı tutacak kadar ekonomik özgürlük istemedim. Boşalttık ceplerimizi ortaya. Tutunduk birbirimize. Devam ettik.

Törpülenmek istedim. Pençelerimi söktürmeyim dedim ama hafif bir törpü lazım. Nasırlar kalsın lütfen. En iyi törpü annelikmiş. İki çocuğuma sarıldığımda erimemden anladım.

Bıraktım işi, gücü, sunumları, toplantıları, sosyallik adı altında yapılan bilcümle toplaşmaları. Çünkü ahtapot olmak istemedim. İki elim varken henüz durdurayım dedim reklamların pompaladığı evrimi. Koşmayacağım dedim. Ağır ağır yürüyeceğim. Bölünmeyeceğim, bölünmeden de büyüyebildiğimi göstereceğim. Ben hem çamaşır asıp hem tayyör giyemem mesela. Ya da mama kalıntılarıyla oyalanırken iş yerindeki küçük ölçekli insanların kronik yaralarını iyileştirmelerine kafa yoramam. O mamayı temizlerken mama olmalıyım. Akmalıyım halının içine. Ordan bakmalıyım etrafımdaki evrene. Tüm dünyayı dört duvardan ibaret zannetmeli, dört duvar içerisinde bir sürü duygusal plazalar inşa edip kendi kendime canım istediğimde bir nefesimle yıkmalıyım işyerlerimi.

Olamadım orkid kadını. Kariyerden daha güzel süt kokan çocukları seçtim. Perihan Abla’ların neslini tüketmemeye çalıştım ofislerdeki floresans ışıklı zincir elektronik postalarla dünyayı protesto edeceğime. Mahalledeki esnafı kalkındırma derneği kurmak mesela bana daha anlamlı geldi işten çıkıp, dondurulmuş gıdalarla dondurulmaya yüz tutmuş bir aileyi beslemeye kıyasla.

Toner kokularının yerini kurabiye sıcaklığı, klavye tıkırtısının yerini ev telaşı, fotokopi makinasının transa sokan kör ışığının yerini saksılardaki tomurcuklar aldıkça dedim ki
“olamazsın tabi sen orkid kadını”. Çünkü biliyorum ki bir kere yakaladım bu şansı ben. Bir daha çocuklarım çocuk olmayacak, bir daha ben olmayacağım, hayat arkadaşımı başka hayatlarda asla bulamayacağım.

Kronik kanamalı bir kadın olmaktansa anemik ama gözleri felfecir okuyan bir hayatı seçtim. Orkid kadını olamadım.

Sardunya. Posted by Picasa

18 Yorum:

Annelog Atölye dedi ki...

Sardunya olma tabii, sebeplerin de çok haklı, tam da düşündüğüm şeyler. Günde belki 10 kez kendime söylüyorum çoğunu.

Asortik Krep dedi ki...

Bence çok iyi anlatmışsın ..

yalnızlar kraliçesi dedi ki...

duygularını ne güzel anlatmışsın. tabii ki herkesin kendi tercihi. sen böyle mutluysan hep mutlu kal...

huysuz dedi ki...

çok da iyi yapmışsın sardunya... ve harika bir yazı olmuş.

pinomino dedi ki...

sardunyacım ne güzel yazmışsın..keşke senin gibi olabilseydim bu konuda...

CRESCENT dedi ki...

Mutlu olduğun,vicdanının rahat olduğu yol en doğru olanıdır.Güzel ifade etmişsin...:)

ece dedi ki...

O kadar güzel yazmışsın ki, bunların üstüne söylenecek hiç bir şey yokkk...
Tek kelimeyle harikasın...

Aslı Cin dedi ki...

Süper bir yazı olmuş bu,beni anlatamasa da çok beğendim.

Adsız dedi ki...

Gozleri velfecr okumak tabirini duymayali epey olmustu dogrusu.

nimetin.blogspot.com dedi ki...

itiraf edeyim özlediğim hayat! zaten bunu maillerde sık sık haykırıyorum ama buradan da haykırmak istiyorum.

nimet

ibeking dedi ki...

bu da bi cesarte be sardunya helal olsun..ben yapamıyorum mesala..ne orkid kadını ne de ev kadını olabiliyorum..arada sıkışmış tiplere de ne deniyo bilmem...

Adsız dedi ki...

Ankara'nın kimbilir neresinde oturan yüzünü bile görmediğim bir kadın tutmuş bööööyle içimdeki hisleri cımbızla bir bir çekmiş, satırlara dökmüş. Okuyunca şaşırdım, duygulandım.
Ama o benim hayallerimi gerçeğe dönüştürmüş. "İş hayatı" denen bu yalancı alemden gerçeğe adım atmak için bir evlat sahibi olmayı beklemek, arda arda kaybedilen gebeliklerin bir gün mutlu sonla sonlanacağını ümit etmekten nasıl alıkoyabilirim ki kendimi??? Yaşadığım ve bana ait olmadığını düşündüğüm bu dünyadan gerçeğe, anneliğe, evime, bahçemdeki sardunyaya kavuşmak, bir gün "ben de olamadım orkid kadını be Sardunya" demek istiyorum.
Pınar (Blog ismi bu sefer vermeyeyim. Sen tahmin etmişsindir Sardunya'cığım kim olduğumu)

Sardunya dedi ki...

Annelogcuğum, bunlar aslında çoğumuzun hemen hemen hergün en az üç beş kez düşündüğü şeyler gibime geliyor:)
ASortikim Krepim, teşekkür ederim
Yasemin, çok mutlu olurum:)
Kraliçem, sanırım işin sırrı da bu, nasıl mutluysan öyle yaşa;:)
huysuzum tatlım teşekkür ederim
pinocuğum, sen de zaten seni en mutlu eden düzeni kurmuşsun, dediğim gibi işin sırrı da bu değil mi.
crescent, teşekkür ederim arkadaşımmm. bu arada buralardan oralara döneyim, canlı canlı bakacağım takılara
ececim, teşekkür ederim ince ruhlu arkadaşım
aslıcım teşekkür ederim. ben de seni yazılarını keyifle okuyorum
anonim ziyaretçi, kimlik lütfen
nimet seni en kısa sürede rektefiyeye almayı planlıyorum:)
ibekingcim, esas kahramanlık o zaten. hem ona hem öbürüne yetişebilmek.
Pınaarrrrr görüşeliiimmm:)

Gün dedi ki...

Bu mudur budur :)

Adsız dedi ki...

Cool blog, interesting information... Keep it UP Boating westwood massachusetts Rag knit sweaters blood pressure parameters sale tamiflu Us forex announcements gagging gangbang In car sun visor monitors next day delivery Pda free programs 2006 honda cr125 Femdom nyc powder coat wheels

Adsız dedi ki...

Wonderful and informative web site. I used information from that site its great. Cruises last provigil prescription order discount Cancer relay-for-life iowa bingo Collection shelves

Adsız dedi ki...

Very cool design! Useful information. Go on! » » »

Defne Soysal dedi ki...

Ben bittim bu yazıya.Dönüp dönüp tekrar okudum.Bu yazıyı yazdığının üzerinden 4,5 yıl geçmiş. Ne kadar haklısın. Çocuklaların bir daha çocuk olmayacak, sen birdaha gelmeyeceksin bu dünyaya ve sevgili eşin hayat arkadaşın bir daha olmayacak bu hayatta.Bunun farkına varabilmek, birinin çimdiklemesine kalmadan istediğin hayatı yaşamaya karar verebilmek çok hoş...