9.03.2007

...

"Sardunya’lar bir hapishane çiçeğidir derler.. Benim de öğrenciyken evimde küçücük bir sardunyam vardı.. Okulumun hiç bitmeyeceğini düşünür, her başarısız notumdan sonra bezginleşir içime kapanırdım.. İlgisizliğime rağmen, o en umutsuz günlerimde bile Sardunya’m solmadı, beni bırakıp gitmedi.. Direnirdi benim tek umudummuş gibi.. Sardunya’m; tüm zor şartlara rağmen en hassas güzellikleri içinde barındırıyor, ama özünü hiç kaybetmiyor gibi gelirdi bana.. Belki öyle etkileyici kokmaz ve can alıcı değildi güzelliği... Diğerleri gibi büyük vaatlerle de girmemişti hayatıma.. Ama azıcık bir su koyardım, hemen açardı çiçeklerini.. Evet! Sardunya bir hapishane çiçeğidir derler.. Güçlü ama gösterişsiz.. Sahibinin demir parmaklıklı penceresinin kenarında duran sade bir çiçek.. Hayatın soluşuna inat, özlemle dışarı baktığımız o pencerelerin kıyısında köşesinde bir kırmızı renktir bazen de.. Sen bakarken pencerenden, düşlerin içinde bocalarken belki de, belli etmez hüzünlerini, soldurmaz çiçeklerini, sen üzülmeyesin diye.. Hatırlıyorum; azıcık bir su koyardım sadece.. Sardunya'lar o kadar çok ki etrafımızda.. Hatta bazen hiç bilemeyeceğimiz kadar yakınımızda... Sardunyalar; az ama içten bir ilgiyle, bulunmaz güzellikler katabiliyorlar insanın hayatına.... "

kaynak: http://tevfikdreamer.blogspot.com/search/label/Deneme

2 Yorum:

nimetin.blogspot.com dedi ki...

sardunya bana sıradan bir çiçekti:) senin adından sonra sardunya çiçeğinin direncinden kaynaklı kadını temsil ettiğini senden öğrendim. şimdilerde benim de takibimde sardunya çiçekleri sardunyam:))) senin gibiler.

nimet

Sardunya dedi ki...

Ben bu postu kaldırıp direkt senin yorumunu yayınlasam post diye acaba narsizmde yeni bir boyuta mı geçmiş olurum yoksa en iyisi bu şahane yoruma hiç cevap yazmadan öylece saklamak mı bilemedim de ondan yazdım bu uzun cümleyi.