8.02.2008

Monotonluk Maratonu

Bu sabah daha bakışımın bile şişi inmemişken yazasım geldi. Elimi yüzümü bile yıkamadan, ağzımın kenarında yastık iziyle hemde:) Sessizce salona geldim. Mutluluk filminin müzikleri bana sabah iyi geliyor. En az tiroid haplarım kadar iyi geliyor hem de:) Müzik çaldıkça şişlerim indi, içim nefes doldu. İyi oldu.

Tatil bitiyor. Dün akşam Aktris yaz tatiline ne kadar kaldığını sayarken haziran ayını dahil edip etmemesi gerektiğini sordu. Etme dedim. üç ay üç hafta var tatile dedi daha elindeki bitmemişken. Okula gitmesine bir daha üzüldüm. 4. sınıf. Ben hala alışamadım öğütüle öğütüle un ufak edilmesine eğitim sistemiyle. İçime sinmiyor. Pırıltılarının müfredat gibi osmanlıca olduğunu sandığım bir kelimeyle adlandırılan prangayla zorla dökülmesine, zeka ışıltılarının tek tek tekdüze olmasına.... çok yazarım da neyse..... sabah sabah....

Kaplumbağa iyiden iyiye bülbül oldu. Geko ve kırkayak bile diyebiliyor:) Bir de gece gördüğü uçaklara uçak yıldızı diyor...

Hiç büyümesem
Annem babam yaşlanır

diyordu bir şarkıda Kolera. Sanırım Monotonluk Maratonunda diyordu. Aynı cümleyi söylüyorum ama yaşlanmamak için değil. Ben çocukların büyüdükçe gerizekalılaştıklarına inanıyorum. Keşke böyle kalsalar. Pırıl pırıl.

1 Yorum:

sessiz balik dedi ki...

merhaba sardunya
eşimle iki lafımızdan biri bu ülkede çocuk yetiştirmek istemiyorum oluyor hep.
kendimiz hadi neyse doğduk büydük bu yaşımıza geldik ; ama bir çocuğun burada doğması ve büyümesine aracılık edecek olmak beni üzüyor
bilemiyorum
kafam çok karışık bu konuda zaten
ve gerizekalılaştıklarını düşünüyorum büyüdükçe diyince sen bam telime dokundun da