2.06.2008

Tünel

Dün ben balkonda yağmuru seyrederken Aktris bağırıp ağlayarak yanıma geldi. Noldu dedim. Arkadaşı annesine şikayet edecekmiş, ondan korkmuş. Ama öyle böyle değil. Sarıldı bana. Genelde pek sarılmaz. Hıçkıra hıçkıra ağladı. Eni konu bana sığındı. Ben de saçlarını falan okşadım. Ona şefkat verebildiğimi hiç bu kadar net görememiştim. Sonra düşündüm de...

Sanki ergenlik bir tüneldi. Duvarlarında eğri büğrü dikenler vardı. Ben güle oynaya yürüdükçe taktım etlerimi o dikenlere. Her bir dikende bir parçam kopup kaldı. Başta hissetmedim bile. Tünelin sonunda anladım ne kadar çok dikene takılı kaldığımı.

Dün aynı tünele girerken gördüm Aktris'i. Elinden tutup cesaret vermek istedim. Yürümeye başladık. Bir baktım dikenlerde benim parçalarım:)))

3 Yorum:

Tabiat Ana dedi ki...

ah sardunya hep aynı yollar aslında değilmi.
bu bazen korkutucu oluyor aslında

Büşra dedi ki...

hani insan belli bi yaşa geldiğinde, vazgeçtiği pek çok şey bırakıyor da geride, pek çok hayalinin peşinde koşup, yorulup, sonunda da ulaşamamanın hayal kırıklıkları oluyor ya ve "ben bilirim" ci ve "imkanı yok"cu oluyor ya yıllar geçtikçe...
*
beni en çok korkutan, bunu çocuğuma yansıtmak, geçmesi gereken yollarda yanında yürürken; ben geçmiştim sonunda böyle oluyor demek:(
*

yalnızlar kraliçesi dedi ki...

hepimizin bir parçası kaldı o dikenlerde.. belki benimkileri de görmüşsündür sardunya, oralardan geçerken, tellere takılı, sallanan..