20.10.2008

Anne= İmdat

"Anne dinazorlar müzikten korkar mı? 
Korkmaz 
Korkar anne korkar. Bilmiyorsun." 

"Anne tek bir parmağıma siyah oje sürsem, öyle gitsem okula? 
Olmaz 
Olur anne olur. Sen de modadan hiç anlamıyorsun. "

Kafamdan bu çocuklara napmalı ne etmeli şeklinde sorular ve cevapsız yorumlar geçirirken elime eski bir Hayvan sayısı geçti. Baktım B.Uzuner yazmış. Annesinin ömür boyu kendisine yapıştırdığı "anneye karşı suçluluk duygusu" ve bu duygu yüzünden nasıl özgürlükten uzak yaşadığı hakkında. Ben de o yazıyı okurken sadece annemi düşündüm iyi mi? Hiç kendimin de anne olarak bunları yaşattığım aklıma gelmedi. Ne kolay kaçmak yahu. 

Bir de Masumiyet Müzesini okuyamıyorum. Fırlatıp atmakla kendimi kitaba bantlamak arasında gidip geliyor. Sırada bekleyen kitaplarım var. Öööyle vakit geçiriyorum. Lütfen biri bırak okuma desin. Haftalardır sürünüyorum elimde kitapla. 

Geçen hafta bir de analık bilmemnesi parasını alabilmek için koşturdum. Arkadaşlarım uyardı. Memure hanım pek ters. Kibar kibar hayır diyor. Anlamıyorsun. Dikkat et! dediler. Bütün savunmalarımı hazırladım gittim devlet dairesine. Sonuç: Ayrılırken memure hanım bana cep numarasını  verdi. Buralara kadar zahmet etme sen cebimden ara beni diye:) Olmazsa birgün çaya davet ederim. O derece yani:)

21 Yorum:

Unknown dedi ki...

Oku mutlaka başla hatta hemen kaçmasın hemen bitmesin diye heyecanı korka korka az az okuyorum ama aklım onda bıraktığım anda...

Sardunya dedi ki...

Ben başladım zaten. Kitap ilerlemiyor. Sevmedim galiba:(

nildekipapatya dedi ki...

Geçen hafta bitirdim masumuyet müzesini ama 53. bölümden sonra pes edip atladım son bikaç bölümü okuyup bitirdim hiç yorma kendini bence. sonunu okuduğunda bir eksiklik hissetmiyorsun okumadıklarından. Sevgiler:)

Unknown dedi ki...

sen o kitabı bana ver sıradakine geç..kuvvetle ihtimal ben de okuyamayacağım ama merak ediyorum.kabul mü??

şule dedi ki...

Merak ettim uzuner'in o yazisini. ki ben kendisini gayet "ozgur bir ruh" olarak gorurdum...ona bile yapismis bu "anneye karsi sucluluk duygusu" oyle mi? ote yandan bizim de cocuklarimiza yapistirdigimiz fikri can yakici :(
begenmedigimiz kitabi okumamak hakkimiz olmali. kendinizi cok bunaltmayin derim. ve yerini alsin diye sebnem isiguzel'in "resmi gecit"ini hararetle oneririm :)

Adsız dedi ki...

Sardunya valla kitap mı beni süründürüyor ben mi onu süründürüyorum bilmiyorum ama gitmiyor bitmiyor ilerlemiyor... okuyacak mıyım bırakacak mıyım karar veremedim daha.

Sardunya dedi ki...

Nildeki Papatya

Önemli bir yorumdur "bitirince eksikliğini hissetmiyorsun":)

el*ff dedi ki...

Sardunya merak ediyodum Masumiyet müzesini hiç başlamiim desene... Ben de Eylül okuyorum bu sefer başladıktan sonra üzerine bi kitap bitirip tekrar ona döndüm ama yokk ilerlemiyor senin gibi kararsızım ben de üzülüyorum onunla oyalanana kadar kaç kitap okurdum die bırak valla...aynen bu laf banada:))

Sardunya dedi ki...

Hande hanım hande hanım

Aklımdasınız. Unutmadım:)

Şule

Çok eski bir sayı o. İlk fırsatta taratıp gönderirim isterseniz. Eski "Hayvan" ciltlerinden birinde okudum.

Zehracım

Ben karar verdim galiba. Okumayacağım. Ama hala galiba diyorum:))

Sardunya dedi ki...

Elif:)))

Sen yine de bir arkadaşından edinip göz at. Soluksuz okuyan bir sürü arkadaşım var. Kendisini çekip çıkaramayan kitaptan.

sufi dedi ki...

Sevgili sardunya Kipling'in "öylesine hikayelerinde" Filin hortumu neden uzun diye bir hikayesi vardı "Anne dinazorlar müzikten korkar mı" sorusu bana o hikayeyi anımsattı.Fil sürekli o hikayede annesine "timsah akşam yemeğinde ne yer diye soruyordu" sonunda öğrendi.Canım sardunya ne yapacaksın Orhan Pamuk okuyup da? Boş ver arkadaşım at gitsin kitabı. Murathan mungan okumayı tercih ediyorum onu okuyacağıma nedense.Aşkı da herşeyi de ancak yaşayan anlatabilir bana göre.Orhan Pamuk'un yaşadıklarını yazdığını hiç sanmıyorum.Sevgilerimle.

yasemin dedi ki...

sardunya, bence (son) bir kez daha dene okumayı.

neva'li gunler dedi ki...

Benimde başucumda duruyor kitap.
Hatta tesadüfen ilk gün almışım,
hiç takip etmeden.
Yarım bırakmak istemiyorum ama Kemal ' i de birinin aklını başına getirmesi lazım. Yoksa ev hani şu tvde çıkan çöp evlerden olacak!

ece arar dedi ki...

oku yahu.. okunuyor:)

Sanem dedi ki...

Selam,
Yorumları okudum da, "başlayıp da bitiremeyenler" grubuna ben de dahilmişim, o yüzden atladım hemen. Bitiremeyince bir kitabı, mır mır mır dönüp duruyor beynimin içinde. Yük oluyor, tasa oluyor. Valla. :)
Ama ne yapayım, Avrupa Yakası'ndaki Dilber Hanım'ın dediği gibi:
Tıhandım!

defneyleyasamak dedi ki...

Bırak yorma dedim dinlemedin, o kadının tutumu "senin sesinin tonundan" dedim yine dinlemedin...

mermaid dedi ki...

canım sardunya sanmıyorum ki öyle bir anne olasın:)
öpücük

Primarima dedi ki...

Bakıyorumda Son günlerde yazılarında hep annelik ve anneliğin zorlukları hakim:)Çocuklar büyüdükçe imdat seside büyüyor anladığım kadarı ile ve ben korkmaya başlıyorum.
Masumiyet müzesine gelince okuyupda yorumunu harikaydı bi çırpıda bitirdim diye yapana rastlamadım ve iyice arastırdım...okunmuyormus,sıkıyormus,bayıyormus.Ben almayacağım.

Adsız dedi ki...

kesinlikle okumalısın masumiyet müzesi uykularımı çaldı benden...
iyikide çalmış çok da iyi yapmışım okumakla..

Tanya's dedi ki...

Sardunyam,

Oku..oku..ben bile bitirdim yahu..okurla barışmak adına yazılmış..kolay okunur bir kitap..kerime nadir tadında..

:)den dedi ki...

"Masumiyet Müzesi" hakkında gelen yorumları hayretle okudum. Orhan Pamuk'un bu romanı kurgusu, teması, karakterleri ve üslubuyla bana göre çok başarılı.
Hem bir kitabı okuyup okumama arasındaki gelgitleri neden başkalarına soruyorsunuz onu da anlamadım. Sonuçta her insan kendi yaşam ansiklopedisinde yazanların izdüşümünü aktaracaktır size. Her insan ayrı bir dünya olduğuna göre...
Sevgiler...