12.12.2008

Yazmadığım zamanlarda düşündüklerim


*Orta Anadolu bir kuyu gibi. Meraklısı içine kafayı uzatıp bakmadan geçemiyor. Kimisi başını bile çevirip bakmıyor. Bozkırın ortasındaki tek tük ağaçlar da sıradışı kişilikler gibi tarihi uzaktan izliyor. 

*Her çocuk hayatında bir kez köy hayatını görmeli, yaşamalı. İneklere dokunmalı, ayağına tavuk pisliği bulaşmalı. 

*Bayramlarda sürpriz yapıp uzaktaki akrabalara gidince kapıyı açtıklarındaki ilk şaşkınlık hafızaya kazınmalı. (Annem kapıyı açtığında yüzümüze bakmadan buyrun hoşgeldiniz diyerek buyur etti içeri. Sonradan farkedip çığlık attı:)

*Gün batımlarında yolda olmak... evde otururken şimdi yolculuk yapacaksın diye hayıflanmanın yerini aldığında insan yaşadığına şükrediyor. Yaşadığı hayata da. 

*Evim evim güzel evim elbette ama çoluk çocuk yollarda olmanın bin bilmemkaç kilometre yol yapmanın keyfi de tadından yenmiyor. 

*Arkadaş mezarını ziyaret etmek çok acı. Çok. 

*Alelade bakıp geçmedik gördüğümüz yerlere. Dura dura, anlata anlata, sora sora, doya doya...

1 Yorum:

Asortik Krep dedi ki...

Peki, yol resimlerini ne zaman göreceğiz..?