Öküz yılına girdiğimizden bu yana rüyalarım da değişti. İki yarıdan oluşan rüyalarımda ilk yarı günün muhasebesi ikinci yarı ise ertesi gün karşılaşacağım sorunların, pürüzlerin çözümleriyle geçiyor. Hayata giriş I dersi alır gibiyim rüyalarımda. Hoşuma gidiyor.
Bugünün ilk'i ise Kaplumbağa'yı ayağıma galoş falan giymek zorunda bile kalmadan kapıdan öpüp vedalaşarak kreşe bırakabilme başarım oldu. Aslında bu onun başarısı. Ben yine hayatının koltuk değneği kıvamındayım.
Rüzgar çanı gibi günlerim işte böyle. Çıngır çıngır. Hızlansa bile sesi mutlu ediyor.
Aktris tatile devam ediyor. Evin içinde gittikçe büyüyen, eli kolu gittikçe daha çok uzayan bir küçük kadın. Kaplumbağa öğretmenine aşık. Dün akşam ona kolye değil de kulağa takılan süslü şeylerden alacağını söyledi. Küpe mi dedim. Evet dedi. Bana da buzdolabı alacakmış. Artık beni nasıl algılıyorsa:)))
Bu sabah okula bırakıp kapıdan Kaplumbağayı hemen çıktım ya. Taktım kulağıma müziği. Milattan Önce zamanlardan Opus'un Life is Live ile çoşarak yürüdüğümü fark ettiğimde Adanalı elit aristokrat ruhum bölünmüş "lalalalala" kişiliğime okkalı bir çüş savurdu. Vakur bir edayla gülümsedim. Opus bile ölmüştür be diye düşündüm. Ama gerçekten eve kadar o şarkıyla aynı ritmde yürümeyi başardım. Hatta zeytinli açma alırken bile tek kulaktan mono olarak devam ettim dinlemeye. O derece.
Karışık oldu elbette yazı. Oysa ki sadece şunu yazmayı planlamıştım:
Ya herşeyim ya hiçim.
Sorma dünyam ne biçim....
5 Yorum:
seni okurken nası sırıttığımı bi görebilsen keşke...
bir kördüğüm ki içim
çözdükçe dolaşıyor
yaşasın öküz yılı :)
Canım geçmiş yazılarını okumamıştım. Nasıl sevindim kreşe başlamanıza. Onun buna ihtiyacı vcardı. Çoook iyi yaptın. Bunu ıslatmamız lazım. Benim de çok ihtiyacım var bir kutlamaya. iyi gelir
Kablumbağa öğretmenine mi aşık?
Ay ölücim gülmekten..çapkın.
Opusa hastaydım bende..dur heme aratıp bulim de dinleyeyim..içim acılsın.
bir kördüğüm ki içim
çözdükçe dolanıyor...
Yorum Gönder