Bugün dışımdaki herşeyi kendime battaniye yaptım. Ev, duvarlar, kahvaltı sofrası, klavye tıkırtısı, Kaplumbağanın burnunu sildiğim peçeteler, Aktris'i okula yolcu ederken kapıda "başarılar" dilemeler, Maşukla satır satır çevirilen yazılar... Çektim kafama. Hava alacak kadar delik bıraktım. Ordan tek gözle bakıyorum. Kafam karışıyordu panoramik görüntülerden. Tek gözle, dar açıyla. battaniye altında... iyi böyle. Ayaklarım da üşümüyor.
Baharın yatalak hastası gibiyim. Doktorların "moralini böyle yüksek tuttuğu sürece iyileşir" dedikleri türden. Yüksek moralimle battaniyenin altında çok keyifliyim.
6 Yorum:
ben de el sallıyorum sana gördün mü o delikten?
ama gez dolaş çık battaniyenin altından fotoğraf çek bol bol özledim...
:))
Ayakların üşümemesi gerek zaten. :))
Burası çok ferah olmuş, sanki halılar kalkmış (adanalılar iyi bilir), etraf genişlemiş, bir güzelliklik gelmiş.
Funda
Gördüm:)Ben ve battaniyem geziyoruz da gören yok:)
Belgin:)
Kağıttan Gemiler
23 nisan milatır ya Adana'daki çocukluk evlerinde. İlk dondurma ve halısız ilk gündür genelde. Püfür püfür olur ev de insanın beyni de.
o battaniyeden bana da yollarmısın canım :) bu aralar morale ihtiyaç var.
Baykuş Hanım...
En yakın üç beş anınızı üstünüze örtün uyumadan. Sabaha misler gibi kalkarsınız:)
Yorum Gönder