11.06.2009

Masal kahramanlarım

Dün Pino'ya gittim. Pilavıyla masaya konan arsız serçeleri besleyecek kadar "turuncu" kalpli bir insan o. Neden turuncu? Çünkü ben Uzun Çoraplı Pippi'yi çok severim:) Kendisine sormadım ama sanki Pino da tanırmış gibime geliyor onu:) Neden turuncu? Çünkü sıcak kanlı, çünkü çok samimi ve de tanımam için yıllar geçmesine gerek yokmuş gibi hissediyorum. Ve de o kadar insanı telaşlarla koşturduğu gerçek bir hayatı var ki. Sanal alemin masalları dediğim blogları bu yüzden çok seviyorum. "Gerçek" insanlara dönüşüyor bazı masal kahramanları....

- Pino'yu birşeyler çizerken izlemek öyle keyifli ki... Dergiye çaycı olayım dedim. Ya da masaların tozunu alayım. Ne iş olsa yaparım o masanın etrafında-


Sonra bugün oldu. Sabah Ibeking'ten bir sms düştü. Rüyasında beni görmüş, piyaz yemişiz şen şakrak. Hemen aradım. Ama aynı isimli başka bir arkadaşımı. Haberim yok. Beni öyle alttan alıp idare etti ki kibar kibar. Sonra da mail atmış. Sanırım yanlış arkadaşını aradın diye:) Sabahın köründe piyaz esprileri dinledi durduk yere:) Ibek'in rüyasına gülerken bir anda kendime hakır hakır gülüyor oldum.

Sonra bir dostumla karşılıklı kırılmışız birbirimize. O kadar asil bir barışma oldu ki bugün. Sanırsın birimiz Viyana diğerimiz ise Monte Carlo Kontes/Düşes/Prenses Okulunu birincilikle bitirdik. Halbuki bildiğimiz yelloz potansiyelli arkadaşlarız:)

İhtişamlı barışma seramonisi sonrası evde annem "Çerçeve geldi sana" dedi. Daha dünkü mısır patlağı şokunu yeni atlatmışken bu cümleyi duyunca "neee?" demişim. "Yatak odasında" dedi. Koştum. Açtım paketi....

Prima Rima göndermiş. Bakakaldım. Gözlerim kocaman kalakaldım. Bir de mektup çıktı içinden. Bilgisayar çıktısı olmayan, upuzun bir mektup... Nefes alamadım okurken. Bittirdiğimde ise bir daha okumaya cesaret edemedim. Çiğ süt emdim hepimiz gibi ben de. Pişirip vermediler. Hazmedememekten o kadar korktum ki hemen katlayıp cebime koydum mektubunu... Benimle beraber gömülecek eşyalar kutusuna kaldırılacak... Ama önce bu gece Maşuk'a anlatılacak, sonra da gece misafirler yattıktan sonra, ev sessizken bir daha okunacak. Hemen aradım onu. Saçma sapan laflar geveleyip teşekkür etmeye çalıştım ama hiçbirşey söyleyemedim.Söyleyemedim telefonda ama şunu bilmeli: Belki ne zaman kalbim kırılsa, biri beni üzse önce başağrısını kesmek için bir ilaç alınıp sonra da o mektup okunacak. Tablo da en güzel yere asılacak. Çok güzel bir başka masalın içinden gelen "gerçek" bir dostum daha oldu!

Allahım! Beni bu kadar şanslı yarattığın için sana teşekkür ederim.

Kendime tavsiye mektubu:
Bak canım! Şükretmeyi unutma. Bu kadar güzel insanlar herkesin hayatına denk düşmüyor. Senin hayatına cemre gibi düştülerse onlara çiçek açmak zorundasın. Yoksa zaten nefes alamazsın. Bir de çok koşturduğun bir dönemdesin diye mızırdanma habire... Hayatında hep böyle koşturmalar olsun! Sağlık olsun.

15 Yorum:

denizanasi dedi ki...

maalesef çokça unuttuğumuz bir olay. şükretmek. arada bir hatırlatmak iyi geliyor :)

pinomino dedi ki...

sardunyacım:)) ne tatlı yazmışsın, tüm bunlar senin güzelliğinin yansıması.. ayrıca biliyorum tabi ki pippi'yi ben:) haftaya bekliyorum sizi:)))
öptümmmm çokkk:)))

mermaid dedi ki...

sardunya ne güzel cümle bu: Senin hayatına cemre gibi düştülerse onlara çiçek açmak zorundasın.

bunu aldım, kulağıma küpe yaptım:)

defneyleyasamak dedi ki...

bak kıskanırım bak :)

Kremali'nin annesi dedi ki...

Ah Sardunya, aslinda toprak oldugumuzu bir hatirlasak, cemre dusurene de dusurmeyene de cicek acmamiz lazim, ama nerdeee?! Betonarme olduk kulliyen :(

Sukrettirene sukurler olsun :)

Tanya's dedi ki...

Çok şükür...

Ozgur Turan dedi ki...

Çok şükür çok!

ece arar dedi ki...

internet sağolsun! sayesinde tanıdık birçok güzel insanı...

Primarima dedi ki...

Saçma sapanmı?Her bir kelimesi aklımda...marketin göbeğinde süt reyonunda sütlere sırıtarak gözleri dolu dolu bakan bir kadın,hem gözleri dolu, hem mütemadiyen gülüyor...ve o kadına bakan insanlar:)

Başbakanla konuşsam bu kadar heyecanlanırmıydım?
Bilmem...
sevgiler :)

ibeking dedi ki...

unutma türkler öpüşmez :)))

Adsız dedi ki...

gerçekten de her insana nasip olmaz böylesi. kıymeti bilinmeli ama biliyorsun gibi geldi bana zaten :)

Leylak Dalı dedi ki...

Çok sevdim bu yazıyı, yeni blogcu arkadaşınız Leylak Dalı. Beni de alın aranıza, çiçek kardeşi olalım:) sardunyaların her yerde açtığı bir şehirde, antalya'da yaşıyorum ben, lakin leylağa hasretim:( çiçeklerin en kalenderi olarak düşünürüm sardunyayı ve çok severim. size de sevgiler yolluyorum.
Nurşen

missy dedi ki...

ne tatlısın...yakınımda olmasan da senin gibi insanların oldugunu bilmek bile mutluluk verici:)

Unknown dedi ki...

demek ki hepsini hak ediyorsun :)

Unknown dedi ki...

sağlık olsun Sardunyam sağlık olsun ki hep sen kal :))
asil düşeslerim benim :)