16.09.2009

Tutamıyorum

Çok uzun yıllar aram limoniydi yaşamla, hayatla, yaşamakla, evrenle vs. Hiçbir ilişki kurmamaya da özen gösteriyordum. Varlığımı sorgulamıyordum. Çünkü anlamsız buluyordum. Herşeyin bir hiç olduğuna o kadar inanıyordum ki. Birkaç kez hayatla aramdaki bağı da kesmeyi de denedim. Kör bıçaktan keskin jiletlere kadar.... Aynı gereksiz hayat körleştirmişti galiba. Yoksa her seferinde ıskalayamazdım. Satırı başka yerlere saplamamın başka açıklaması olamaz.

Sonra....

Oturdum çalıştım. Ders çalışır gibi hayatı sevmeyi çalıştım. Hiç aksatmadan. Kafama vura vura. Geçtiğim her ünite yerden ayağımı kesmeye başladı. Her yazılıda kendime tam puan verdim. Hocam da bendim talebe de. Küme çalışmasını bile ben ve bölünmüş kişiliklerimle yaptım. Sınıfta bırakayamayacağım kadar çalışkan bir öğrenci olup çıkmıştım.

Sonra sınıf başkanı seçildim. Sınıf hala bomboştu. Biliyorum. Dönüp baksaydım sıralara, boşluğu görür görmez kapıyı açar giderdim sınıftan. Ama ben sırtımı hep sınıfa dönüp tahtama yazı yazmayı seçtim. Her satır bittiğinde sildim hemen. Tebeşir bitince yan sınıflara bi koşu gittim. Önlüğümün ceplerine tebeşirleri tıka basa dolduran bir sürü arkadaşım oldu.

Sonra...

Yazdım. Sildim. Yazdım. Sildim. Yazdım. Sildim.

Baktım ki çalışa çalışa sevmişim.

0 Yorum: