6.10.2009

Demem ki...


Ya tam gece bitmek hava da aydınlanmak üzereyken birisi kafama balyozla vuruyor. Ben de koşa koşa yaşadığım günlerin hiçbir ayrıntısını hatırlamıyorum akşam olunca...
Ya da tembelim.
Ben tembelken:
- Çocukların amcalarını üç beş günlüğüne askere yolladık

- Aktris İngilizce kursuna yazıldı

-Çok eski bir dostum evlendi, ailecek düğüne gidildi. Saat 9 olmadan yüksek sese sıfır tolerans gösteren Kaplumbağa vesilesiyle eve geri gelindi, çay demlendi.

- Çalışacağım kurum ilk defa ziyaret edildi. Orada da iki kollu iki bacaklı hepimiz gibi güzel kalpli insanlar olduğuna dair ilk izlenimler elde edildi.

- Kafama balyozu vuran güç, aynı zamanda ense kökümden nefesini üflüyor olmalı. Yoksa bu tansiyon neden yükselir de devirir.

-Samanpazarına gidildi, bir güzel ablanın kocasının keçilerine çıngırak arandı, esnafa bir keçi boynu yaklaşık kaç cm çapındadır konulu anket uygulandı (ciddiyim)

-Bir dostun babasına, bir diğerinin annesine dua edildi sessiz sessiz, kimselere duyurulmadan
-Bir nörotipik olarak ancak bir asperger'liyle mutlu olacağıma yeniden kanaat getirildi.
-"Sen söylediklerinde kendini tekrar etmiyorsun, sadece ısrar ediyorsun" hatırlatmasını yapan o güzel insana teşekkür edildi.
-Bir başka güzel kalpli insanla içilen sabah kahvesinde kitap sohbetleri yapıldı, en ucuz taksi kullanım yöntemleri öğrenildi.
- En iyi dostlardan biriyle önce ağlandı, sonra gülündü. Sonra da işine gücüne savıldı.
-Sen daha işe başlamadın mı diyen herkese birkaç haftası varmış daha denildi. Sormayanlara ama bu potansiyeli taşıyanlara burdan duyuruldu.
-Hem parkta içtiği için dayak atılan ve beyin kanaması geçiren o çocuk hem de E. Ceber olayı feci takılı içimde.
-Bir daha diyorum. İyi ki nörotipiğim, iyi ki aspergersin. Neymiş? Modern tutunamayanlar. Tutunanları da gördük, tutundukları dalları da...dallamaları da diyesim geldi ama demeyeceğim. Aktris okuyor:) (Sanki dallama lafını bilmiyor)

1 Yorum:

beste dedi ki...

Dallar ve budaklar guldurdu beni selamlar size:)