16.10.2009

Hoşgeldin

Yeni bir dönem başladı hayatımda dün değil daha önceki gün. Kafam o kadar yorgun ki günün adını bile hatırlamaya çalışmadım. Üşendim. Hayır, henüz işe başlamadım. Bu kadar gecikmesinin bir sebebi olduğunu, işe başlamadan önce hayatımda kökten bir değişiklik olacağını tahmin ediyordum. Birşeyi bekliyordu benim işe başlamam. Beklediği şey buymuş.

Artık bu en önemli iki erkeği anlamak ve hayatlarını kolaylaştırmak için öğrenmeye sıfırdan başlamam gerekiyor. Alakalı bilgi ile hayatın nasıl daha kolay işleyen, yeni yağlanmış bir çarka döndüğünü şaşırarak gördüm.

Ve de aslında Kaplumbağa ile ilgili taktik geliştirirken, uyumunu kolaylaştırmanın yollarını araştırırken Maşuk'u da daha iyi anlamaya başlıyorum.

Okulu ile işbirliği içindeyim. Çok güzel bilgi paylaşıyoruz. Herhangi bir çocuk psikoloğu ya da psikiyatristine götürmemizin faydadan çok zarar getireceğine karar verildi. Onu uzun süredir tanıyanlar sadece ulaşabiliyor, iletişim kurabiliyor. Yoksa kandırıyor ve manipule ediyor. Maskeleyen bir çocuk Kaplumbağa. Tüm uyum zorluklarını maskeliyor. Bu da onun enerjisinin yaşıtlarına göre çok daha erken tükenmesine neden oluyor. Ve evet, o da mimikleri yorumlayamıyor. Yüksek hayal gücüne saklanıyor. İçine boşuna 30 yaşında adam kaçmış gibi konuşmuyor.

İlk adım parmak emmeyi bırakması için telkinle başladı. Ben bir nörotipik anne olarak sıradan telkinlerde bulundum. Maşuk dedi ki bir de ben deneyim. İki koca adam oturdular sohbete. Maşuk anlattı sigarayı nasıl bıraktığını, sigara içmenin ona nasıl keyif verdiğini, hangi zamanlarda canının sigara istediğini, Aktrisin bir gün nasıl "Baba beni hiç mi sevmiyorsun?" deyişini, bunun kulağına küpe olduğunu, çok istemesine rağmen önce bu alışkanlıktan vazgeçemediğini, zararını bilmesine rağmen engel olamadığını, zamanla yavaş yavaş bıraktığını, azaltmanın işe yaradığını, böylece ikinci çocuğunun olduğunu, baba olmanın keyfini.... Öylece dinledi Kaplumbağa parmağını emerek. Sonra...
"Anne! Ben artık teker teker emiyorum!"

Ciddi bir gerileme var emme sıklığında. Nörotipik olarak dışarıda kalmak ne tuhaf.

8 Yorum:

gülay dedi ki...

ilahi kaplumbağa bu sabah yine gülümsettin beni herşey gönlünce olsun :)

isil c. dedi ki...

ilk defa merhaba sardunya :)

bahsettiğin özellikte bir mektup arkadaşım var(dı). teşhisi kendi kendine koydu, sonra ailesine onaylattı. uzunca bir süre hayatını inceledikten sonra epey bir rahatladı. hatta gerekli gördüğü zaman, gerekli gördüğü kişiye "ben böyleyim" demeye başladı.

ben bu kadarcık bir tanıklıkla, kaplumbağa'nın sizin yanınızda olmakla çok şanslı olduğunu düşünüyorum (tabi siz de öyle!).

not: nörotipiklik kavramı hakkında şüphelerim var.

Sardunya dedi ki...

Gülay

İnan bana çok dalga geçerdim gülerken düşündürmek lafıyla. Düşündürmeden güldürmeyen bir oğlum var.:)

sardunya dedi ki...

Hoşgeldin ve Merhaba Işıl,

Şu aralar ne istiyorum biliyor musun? Önüme çıkan herkesi omuzlarından sarsıp semptomları sıralamak, sizde de var mı diye sormak. Düşündükleri gördüğüm anda da daha fazlasını paylaşabilmek.

Aspie'lerin arasında gerçekten de nörotipiklik biraz norm dışı kalıyor çok ironik şekilde. Ergenimizi zaten bu tayfın dışında tuttum:)

Herkes karışık da bazıları görüyor sanırım bunu.

isil c. dedi ki...

vallahi ben de ara sıra insanları sarsmak, yakınımdaki başka bir şeye dair -daha ne olduğunu tam anlayamadım- sezdiğim şeyleri saymak istiyorum. bazen yer gibi okuyorum (Stanley I. Greenspan diye birini yeni keşfettim, okumadıysan belki yarar), bazen her şeyi fırlatıp "neyse ne" diyorum.

asp. ile ilgili bir değil iki tanıklığım var aslında. ama adı üstünde, 'tanık'; onlara göre nörotipik, başka nörotipiklere göre nöroatipik.. olaraktan.. akıl vermek/ ve hatta sırt sıvazlamak haddim değil.

yalnız, tayfın kıymetini bilmeye çalışıyorum. olur da yılana sarılman gerekirse buralardayım :))

Sardunya dedi ki...

Sevgili Işıl,

Ben sezgilerin bu kadar rehber olduğunu inan bana bilmiyordum. Şaşırdım ve sevindim aslında sezgilerin bu yanılmazlığına.

Stanley'e bir bakayım hemen ben.

Çok doğru bir tespit. Aynen ben de böyle hissediyorum. Aspie'lere göre nörotipik ama nörotipiklere göre de nöroatipik.

Yılan yerine bizzat denize sarılmalı mı? sonsardunya@gmail.com

Denise dedi ki...

Lütfen üzülme :( Senin için bir yazı buldum belki bir faydası olur
http://www.uzunhayat.com/agiz-ve-dis-sagligi/parmak-emme-aliskanligi.html
bu linkte görebilirsin

Bank seven kız
Denise :)

sardunya dedi ki...

Biraz su serpip yumuşattı içimi yazı Denise. Özellikle diyor ya ana dişleri etkilemiyor diye. Ben de işime gelen yerine odaklandım doğal olarak:) Beşer şaşar.