Eğitim öğretim meseleleri ile kafayı bozdum yine. Ama örgün öğretim değil, yaygın öğretim de değil kafama takılan. Bireysel ev içi öğretim diyelim. Ya da her çocuk özeldir ya. Özel bir çocuğa hot kotür eğitim nasıl verilir sorusu kafama takılan...
Öfke nöbetleri ile başımız dertte. Kaplumbağa tepemizde. Geçen gün kreşte bir arkadaşının gözünü çizmiş. Kazayla oldu diyor. Ama potansiyeli var. Elimiz yüzümüz çizik içerisinde kalabiliyor her an. İşin tuhafı bunu biz insanların öfke tepkisiyle verdiğimiz hareketler olarak yapmıyor.(Şiddet uygulayan çocuğun velisi olmak ne zor ve çaresiz bir durummuş yazarım sonra sana) Nasıl tepki vereceğini bilemediği durumlarda sandalyeyi kaldırıp bana fırlatabiliyor. Ya da çok özlediği bir arkadaşını gördüğünde, oynamaya başladıklarında mutluluktan gidip vurabiliyor. Her zaman değil elbette bu tepkileri (evet etiketlenmesinden korkuyorum Sardunya). Duyguları yoğunlaşıp üstüste bindiği oluyor genelde. Bir de yorgunsa tabi. 4 yaş önergenliği de tuzu biberi.
Dün yine öyle bir sinir tepkisinin ortasında tuttum iki elinden, kucağıma oturttup sardım sarmaladım. Sonra göz teması kurup dedim ki:
Biliyor musun insanlar her sinirlendiklerinde, her mutsuz olduklarında, her şaşırdıklarında sandalye fırlatmaz, başkasına zarar vermez, kendine zarar vermez. Sana çözüm bulalım mı? Sinirlenmek yerine ne yapabilirsin?
- Çizerim seni
- Yok. Aaa aklıma geldi. Maşuuuk! Haftasonu hatırlat da halı ayarlayalım! Ne halısı biliyor musun Kaplumbağa? Sinirlenme/ kızgınlık halısı. Sen çok öfkelenince onun üstünde istediğin kadar zıplayabilirsin. İstediğin kadar tekme atabilirsin halıya. Ya da gazete ayarlayalım. Gazete depomuz olsun. Sen istediğin kadar yırtabilirsin kağıtları. Minik minik parçalara ayırırken geçer öfken.
Baktım gülümsüyor ve dinliyor. Dedim mesaj gitti adresine. Aradan bir saatten fazla geçti. Yanıma geldi. Dedi ki:
Baktım odama, mutluluk halımı koymamışsın daha.
Mutluluk halısı! Mut-lu-luk! Ben ona böyle bir kelime kullanmamıştım. Ama onun halıya mutluluk halısı demesi bana o kadar umut verdi ki Sardunya. Kafasında sinir ve öfkenin tam tersini mutluluğa çevirmiş. Budur dedim. Budur!
11 Yorum:
mesaj guzel, verilme şekli daha bir güzel ama alınması en güzeli..
maşallah. hiç böyle bakmamıştım olaya. kızım sinirlenince ben iki kat sinirleniyorum. ona yardım edemiyorum. kendime çok kızıyorum. ama olay anında neden bütün bildiklerim kafamdan gidiyorki diyorum. sizi okumaya devam etmeliyim. kolay gelsin
Alp
geçiyor biliyor musun,bizim abimin oğlanla yaşamıştık.
hem zaten eksileri artıya çevirme yönünde doğal bir yeteneği var kaplumbağanın.
o an var ya;keşke izleyebilseydim......
Hızlı ve güzel çözüm bulmak konusunda harikasın. Yazdım aklımın bir köşesine. Birgün mutlaka lazım olur. Belki de ben kendime alırım bir tane. Zıplarım, zıplarım, zıplarım...Alt komşu tavana vurana kadar...
harika bir çözüm yolu bulmuşsun denizcim ama açıkça belirtiyim ki kaplumbağanın önerisi çok daha anlamlı...
mutluluk halısı... nasıl bir yaratıcı zihniyettir bu...
sevgilerimle...
Mutluluk halısı, harika. Bardağın dolu tarafını görmek, olumlu düşünmek diye buna denir. Selamlar
Bu benim fikrim değil ki...Internette aspergerli çocuklar hakkında çözüm önerileri arasında yer alıyor:)
Onun ne harika bir cocuk oldugunu zaten biliyorsun, ama arada sirada boyle saglamasini almak gibisi yok degil mi?
Lutfen onu bugun benim yerime de opuver Deniz. "Caillou'nun memleketindeki o teyze seni cok seviyormus" demeyi de unutma olmaz mi:)
Dipnot: Hot kotur lafina bittim bu arada. Az degilsin sen :)
Sevdim ben bu mektup oalyını..
Heyecanla bekliyorum. Herdaim..
paNDuf
Bişey diyeyim mi bence kaplumbağa babasına benzeyecek ve o da 'huyları' da çoook çok tatlı olacak büyüdükçe
Aman canım, sana da hiç iltifat edilmiyor:)) Kocaman listeden uygun çözümü bulmak da bir beceridir.:))
Yorum Gönder