* Bu ülkenin neresinden tutsam elimde kuma dönüşüyor, rüzgarla da gözüme kaçıyor... Gittikçe daha çok tutunamıyorum dedim Maşuka. Fazla dalma derinlere, daldıkça bir saniye daha kalamazsın buralarda dedi. Aklıma takıldı kaldı.
* Herkesi omuzlarından tutup silkeleyerek bakın arkadaşlar diye uzun bir konuşmaya başlayasım var. Ama yapıyor muyum? Hayır, çünkü bir o kadar da korkularım var. İnsanoğlunun vücudunun yüzde bilmem kaçı suymuş ya, benimki de korku galiba.
* Mansfield okuyorum. Okudukça daha çok kendimi buluyorum. Ama ne yalan söyleyim. Ya ben edebi çeviri nedir bilmiyorum ya da sadece Can Yücel gibi edebi metinleri çeviren değil de yeniden yazanlardan yana ibremi eğiyorum. Benim gibi arızalılar için de mesela tüm klasikleri falan yeniden yazasım var, çeviresim değil. Bu yazarın yazdıklarına yüzde yüz ihanet bile olsa. Görüldüğü üzere bu konuda da kafam karışık. Ben yaşlandıkça daha da karışık bir kafaya sahip oluyorum.
*Haftasonu denilen güzide iki gün bu hafta haftanın ta kendisi, gövdesi, ortası. Umutluyum.
* İkibinon denilen yıl, bir yıl ismi olmaktan çok bana bir markayı, kredi tanıtım kampanyasını, son kullanma tarihini çağrıştırıyor. Fazla düzgün bir yıl.... Düzgün olduğu için de soğuk, içine alacak gibi değil. Bakalım.
1 Yorum:
Sardunya Sardunya!! Silkin bi... Silkin çık ordan...
Normal yazmaya başladın son günlerde, bizim gibi falan.. Okuyunca hemen anlaşılan - ve moral yükü biraz az- cümleler. Aynı benim gibi..
Üzülme sen e mi (ya da üzgün değilsindir umarım demeliyim), sen yaz hep yaz ama eskisi gibi yaz.
E bi de iyi ki doğdun blog.
Yorum Gönder