"Çalkanıp duracak deniz.. sonra kendisini köpürmeden kıyıya vuracak"
Kimse sormaz mı denizlere, kumdan kale yapmak isterler mi diye. Yıllarca doldurur dünyanın gamzelerini de aslında içinden gıpta eder kıyıdaki rengarenk kovalara, küreklere...
Hem kışı belki de ondan bu kadar sever deniz. Sahilin sessizliği unutturur kumdan kaleleri. Terk edilmiş surlar olur en fazla kıyıda, herhangi bir kışın en yağmurlu haftasonunda.
Gökyüzüne ödünç verdiği gözyaşları sonbaharda yağdıkça üzerine, çapaklı gözlerini yıkar yaz uykusuyla şişen gözkapaklarını aralayıp.
Belden aşağısı ne zaman felç oldu hatırlamaz, saçlarını atar kıyıya. En fazla o dalgalarla sabitler kendini. Çok keyiflenirse de alır bir iki sandal üzerine, sürme çeker gözlerine.
Bazen yolunu şaşırır kimi insan, kimisi de kaybettiği aklının izlerini arar oturup seyrederken onu.
Gördü mü paçası kıvrık, onu seyreden, dalıp giden... tutar çeker alır... vurgunun kıyısından.
0 Yorum:
Yorum Gönder