Bütün öğrendiklerim, hayallerim, algılarım, deneyimlerim, bildiğimi sandıklarım olmaksızın ... hayatımdaki her türlü olay, etkileşim, diyalog, vukuat olup bittikten sonra konuşan ve hatta ağzını açmadan, ses çıkarmadan benimle konuşan o en içteki ben var ya...
O kim? O ne? Ne istiyor? Ne yapıyor? Ne?
Fizik kurallarına karşı mı geliyorum 90 derecede yıkanmış yüzde yüz pamuklu kumaş gibi çekip çekip, küçülüp minnacık olup sonra patlayınca? Şişip patlamam gerekirken patlama öncesi bu küçülme, zerre olma da neyin nesi?
Havaya suç atmayacak kadar farkındayım olup bitenin. Kaldı ki bu havaları severim.
4 Yorum:
Aynı şeyleri düşünüyorum ama ben senin gibi yazamadım :)
Altına imzamı atayım sen çok güzel anlatmışsın çünkü :)
Hangi fizik kurallariymis bunlar bakiyim? Bildigimizi sandiklarimiz olmasin sakin; Ya da bilmesi daha zor olanlarin yerine ikame ettiklerimiz :)
Icimdeki ses icindeki sesle sohbeti ne kadar seviyor bir bilsen ...
Asortikim
Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete... ya da öyle birşey:)
Kremalinin Anneciği
Şişmeden nasıl patlanır ki? Diyelim şişiyorum o zaman küçülerek nasıl şişilir ki?
Tesbihlerden yol alalim o zaman.
Her varlik kendi derdinin ipuclarini yine kendi dogasinca anlatir Sardunya. Dert artik tahammul edemeyecegi noktaya geldiginde ise yine kendi dilince isyan ve infilak eder. Mesela balonlar, iclerine doldurulan havanin verdigi rahatsizligi once siserek, en sonunda da patlayarak anlatirlar. Bu kadar basittir yani onlarin merami. Ama insan yavrusun derdini anlamak o kadar kolay degil ne yazik ki (Belki cok kolay da "we are lost in translation" :))
Bebekken aglayarak anlatir derdini. Konusma dilinin kifayetsizligine uyanan anne, o taa en icindeki sese kulak verir ve anlamaya calisir bebegini. Sonunda farkeder ki, bebekler sadece gazlari oldugu, icleri sistigi icin aglamazlar.
Her bebek annesinden koparilmis bir zerredir aslinda. Bu ayri dusmuslugun verdigi fizik ve fizik otesi rahatsizliklardir onu aglatan. Buyudukce kendine dayatilan dillerden biriyle derdini tercume etmeye calisir. Ama tercume guzellestikce sadakatsizlesir. Aslinda neye ait ve neye hasret oldugunu unutur gider. Hatiraya sadakat ve ait oldugumuz makama hurmet icin kuculmek gerekir. Kuculmek ve patlamayi goze almak.
Yorum Gönder