21.11.2010

zile kaç var

Çevirdiğim üç kitap da çıkmış piyasaya. Onu yazacaktım. Sonra bayram seyran fasılları. 9 gün evde nasıl geldi geçtiler.  Beyoğlu taraflarından kahve sözlü bir mail aldım mesela. Nasıl şaşkınlık ve mutlulukla okuduğumu yazacaktım. (böyle yazıyorum ki unutmamayım sonraki yazılarda ne yazacağımı)

Bunu görünce vazgeçtim.


Hayatın en anlamlı fakat bir o kadar da en çok suçlanan şeyi zaman galiba. Kimininki tüh tüh vah vah'lı kimine sadece tenefüse kaç dakika var'la sınırlı. Benim zamanlarım ise hep meraktan çatlamalı.

2 Yorum:

Leylak Dalı dedi ki...

Yahu en çok bunu sevdim, pek şirin olmuş. Portakal rengisine bayılırım, pek yakışmış buraya da. Sıfatlarını ve saatlerini yidiğimin zamanölçeri:))
Minik su büyümüş dere olmuş, yakında ırmak olup çağlayacak, su gibi arı duru olsun ömrü inşallah.
Not: Şu kitapları merak ettim yazsan hani?

hindiba dedi ki...

Meister Hora'yi taniyor musun sen? Onun evine benzemis burasi. Her yer saat dolu türlü türlüsünden :)