3.02.2012

Kedi ve simit

Kedim her gün yanıbaşımda. Masamda, monitörün solunda. Masa lambamın altında. Füsun Ürkün imzalı bir tablo. Geçen yıla ait bir masa takviminde. Arkadaşım atacaktı. Atma dedim. El koydum. Kediyi ben büyütüyorum bu yıl.


Bazen sabahları yetişemiyorum. Kahvaltı yapmadan çıkınca ofise geldiğimde bir simit alıyorum. Her gün aynı simitçi geliyordu. Birkaç gündür taş çatlasa 12 yaşında iki simitçi keşfetmiş bizim binaları. Eski simitçi gelmeden turluyorlar. Bugün binanın kapısını açıp yol verdi. Bana bir simit verir misin dedim. Gazeteye sardı. Hem de öyle güzel bir yazıya sarmış ki simidi. Hem yedim hem okudum. Sonra çektim. En sonunda dayanamadım yazdım.

İtiraf etmeliyim. Bugün kendimi  çok iyi hissediyorum. Ve ruh halimi yansıtabilecek en iyi kareyi çektiğim için de ayrıca huzurluyum.

2 Yorum:

Leylak Dalı dedi ki...

Füsun Ürkün'ün bana hediye ettiği bir tablo şu anda arkamdaki duvarda asılı, kedisiz ama çiçekli ve perdeli:) Şahane bir kadın o, keşke tanısan...
Simite gelince, gurk nasıl canım çekti bir Ankara simidi, Parisli ya da Parissiz farketmez:))

Brajeshwari dedi ki...

kedi resmine bayildim, bayildimmm.... yeni evimde harika duracak bir kareymiş...