Kuşlar konuşur biliyor musun? Cik cik değildir tek lafları.
Hepsinin ayrı ayrı hikayeleri var. Baharda ayrı, karda kışta ayrı bir
nameyle anlatırlar. Tutundukları dallarla da değme dostlukları cebinden
çıkaran bir hukukları vardır hem. Ağaçlarla ezelden beri kankardeş
hepsi.
Ne zaman içimdeki hava yastıkları açılsa hemen
onlara bakarım. Yanıbaşımdaki ağaçlara konup bakışlarıyla söker alırlar
dertlerimi, kanat çırptıkça da serperler götürdükleri yerlere, benden
uzaklara. Her göç kafilesi yola çıkmadan vedalaşır benimle. Azık
bohçaları yapıp bahar umutlarımı, sokuveririm kanatlarının altına.
Giderler... gelirler... giderler... gelirler...önce tutunacağım yerleri
gözleriyle işaretleyip binbir dikişle beni teğelleyiverirler hayata.
* Dün herkes yollarda kalmaya başlamışken karda kışta, ben işyerimin
bahçesine gelen, mutfak penceresinden bana selam eden kuşlarla
konuşuyordum içimden. Bana gizli, sihirli koltuk değnekleri verdiler
bakışlarıyla. Karda buzda düşmeden yürüyeyim de kaymayayım diye balçığa
çamura.İşte bu yazıcık dün bana poz veren rol modeli kuşlarıma.
2 Yorum:
ah onlar beni de ne mutlu ederler penceremin önündeki agaca her geldiklerine..ve beni de ne denli etkiler göcleri, alamam gözlerimi onlardan, sanki takilivermisim gibi olur peslerine..
Ne güzel yazmışsın. Sanki bir içten bir teşekkür var yazdıklarında. Fotolarda bu duygulara çok uymuş. Çok beğendim çok.Benimde bir kuşum var şu kızılgerdanlı. Bahçede özellikle kar yağınca gelir. Sanki bana ekmek ver der gibidir. Uzun uzun bakışırız uzaktan. O kadarı bile içimi ısıtıverir.
Yorum Gönder