iki orta

*) Kalburüstü ve uluslararası bir nakliye firmasının havalı kornalı TIR'ı gibi geldi geçti Aktrisin sbs'si. Tam yanımızdan geçerken kornaya da abandı. O yüzden yüreğimiz ağzımızda geçti 120 dakika. Hala kulaklarımız duymuyor.

*) Nüfusun büyük bir çoğunluğunun da davul zurnalarla beklediği o pis, sıkıcı, yapışkan, iç boğucu, hayalgücünü hadım edici havalar da geldi çöktü tepemize. 1 eylüle geri sayımı çoktan başlattı içimdeki "puslu hava sever", "griye tapar" ve "yağmuru su gibi içer" sardunya. Bir süre kuma yazılan yazı, sahile doğru uzatılmış ayak, boş şezlong, çocuk kova seti fotoğrafları bombardımanı olacak ki her bir bombadan benim de atmışlığım var sanal aleme. Ama omzuma  bir hırka atıp balkonda çay içmeyi şimdiden özledim. O zaman dek ayakkabıma kum kaçmış gibi yaşayacağım.

*) 1Q84 ne gibi biliyor musun? Eski moda bir bilimadamı düşün. Onun tozlu kimya laboratuarını. Muhtemelen ışıksız ve havasız. Labirent gibi tüpler ve cam kazanlar içinde gizemli iksirler kaynar kaynar da sonunda bir damlacık öz elde edilir ya. İşte o bir damla gibi. Her gün birazını içiyorum.

*)Biri bana hayrına anlatsın. Alışverişin/tüketimin festivali mi olur! Bu kadar mı yozuz? Bu kadar mı aslında "yoğuz"? Anladık su çok güzel ve hala boyunuzu aşmadı da hiç mi açılacak başka deniz bulamadınız? Bu kadar mı sığ sularınız?

*)Maşuk'a açık çek: sen yağmur ol ben bulut! İstediğin yerde buluşalım!

*)Keşke fotoğraftaki şile bezi örtülü kanepede ayağımı sehpaya uzatıp kitap okurken ara versem de seninle iki orta Türk kahvesi içsek...