29.08.2012

Ergene lise seçimi

İki gün önce Aktrisin kaydını yaptırdık liseye. Hepimizin içine sinen bir okulu kazandı. Kayıt işlemi de tamam. Fakat kayıt işlemine kadar geçen dokuz doğurma aşamasını bir fil ailesi olarak nasıl deneyimlediğimizi not etmem lazım. Kaplumbağa'ya da lazım olur belki.

1- İlk aşama tercihler belirlemek. Tercih belirlemek demek çocuğunu tanımak, öncesinde kendini tanımak, ben bu hayattan ne beklerim ve neyi çoluğuma çocuğuma miras bırakmak isterime kadar giden uzun ve ince bir yol. Kriterler her aileye ve çocuğa göre değişir. Önce listesini yaptık Ankara'daki tüm anadolu liselerinin. İlk kriter: En fazla tek dolmuş/ otobüsle gidilebilecek mesafede olsun. Bu demek ki diğer ilçeleri otomatik olarak sildik listeden. Evet hepsinin servisi var, o da ayrı macera ama lise dediğin 4 yıl. Bunun ilk iki coşkulu vs. Ama son sınıfa doğru üniversite okumak isterse onun telaşı başlayacak. Belki dersaneye gidecek. dolayısıyla lojistik açıdan her yerden tek dolmuşluk erişim önemli. Bir de kış koşulları ve belediyecilik anlayışı malum. en az bir hafta eve yürüyerek gelmek gitmek zorunda kalabilir. Tek dolmuşun mesafesini bu noktada kısa tutmak lazım. en fazla 40-45 dakika yürüsün istedik karda. E bu durumda kendi ilçemizde olan ama eve uzak olan ümitköy, gölbaşı, kırkkonaklar gbi yerlerdeki okulların yanına da soru işareti.

2- Üniversiteye giriş başarısı. Samimi olmak gerekirse (belki okursa bize kızacak ama) buraya pek takılmadık. Bizim için gideceği okuldaki branşlaşma daha önemliyd. Sadece fen şubesi mi var yoksa hem fen hem Türkçe- Matematik hem de Dil şubeleri mevcut mu? Çeşitlilik getirmesi ve ilgi/ becerilerin dikkate alınmasının işareti oluyor. Burada da bayağı okul eledik.

3- Okul bulunduğu semt nasıl? Semtten kasttettiğim gelir düzeyi, yolların aslafalt durumu vs'den ziyade bar-pavyon-kafe- kahvehane- internet cafe ve bezik salonu dağılımı. Bu çocuklar lisede okuldan kaçacak. İki iki daha dört!!! Bari kaçtığında göreceli olarak güvenilir yerlere kaçsınlar. Normal koşullarda haftasonları da gitmeyi tercih edebileceği yerlere gitsinler (tek dolmuş mesafesi kriteri bunun için de geçerli). bu durumda bahçeli anadolu lisesi gibi bir tercihi cart diye sildik listeden. İyi ki de silmişiz. Yoksa tutabiliyordu. Çünkü ben bahçelide çalıştım. 35 yaşımda bana öğle yemeği tatilinde "allahım öğleden sonra işe gitmesek de şuranın bahçesinde otursak usul usul" dedirtebilen bir yer lisede dürtüleriyle yaşayan bir güzelliği haydi haydi baştan çıkarır. Evet. Listedeki okullar gittikçe azalıyordu.

4- Fiziksel yeterlilikler. Bu kriteri ilkokulda ve ortaokulda zaten hiç takmadım. Çünkü ilkokul çocuğu her yerde kendine oyun yaratır teneffüste. Aileye de nispeten bağımlı olduğu için binbir seçeneği dökersin önüne istersen  bir fil ailesi asla çok seçenek sunamaz üzgünüm:)) Ortaokulda da kız grupları ancak tur atar oğlanlara da okul bahçesi yetiyor zaten hatta koridor bile spor sahasına çevrilebilir bir kağıt topla. Ama lisede gelişen bedenlerin zaptedilemeyen enerjisi illa ki bir yere kanalize olacak. Satranç da olabilir ne bileyim basketbolda. Ve de ergenler fiziksel görüntü takıntılı olduklarından mekan ne kadar temiz ve bakımlı ise o kadar hava atma imkanları oluyor. Burada da elendi okullar.

5- Öğretmen kadrosu. Genç olmalı. İletişim kurabilmeli. Atarlandın sen dediğinde ergen, hocası bunu anlamalı.Gerekirse "ooo şampiyon yavaş ol" diye cevabı yapıştırmalı! Fiziğin yeniden yazıldığı bu çağda bana 70lerin deneyleri ile gelmemeli.

6- Öğrenci sayısı mümkün olduğunca az olmalı. Çünkü en çok kayıp gençlik bence lisede yetişiyor. Arka sıraya saklanmak isteyene arka sıralar açılsın tabi ama onun da gönlüne ne yattığını sorabilecek kadar da tanıyabilsin hocaları. Bu da ancak az öğrenci sayısı ile oluyor.

7- Servis + yemekhane ve okul civarında bir fast food yeri. Servis tamam.  Yemekhane arada şişmanladın mı sen diyip midesine sebze çorba sokabilmemiz için:))) Fast food? o da allahın emri. Nasıl olsa gidecek. Yakında olsun biz de akşamları ailecek arada gidelim. Tanısınlar bizi. Mekan sahipleri kıza yamuk yapan olursa tanıdık desinler misal:))))

8- Ders dışı faaliyetler. Dergi çıkarsınlar. Fanzin olsun mesela. Gezileri olsun. Tiyatro kolları olsun. Sanatçılarla okullarında söyleşiler olsun (listede en büyük kayıplar burada verildi)

Tüm bunlardan sonra biz çok az tercih yazdık listemize. Hatta istediğimiz okulu 3. sıraya yerleştirip üstlere ölü denilebilecek tercihler koyduk ki garantileyelim.


Sonra yerleştirme sonuçlarını bekledik. Heyecanla. Ve de acaba doğru mu yapıyoruz diye sora sora. Ne zaman ki pazartesi günü okula gittik kayıt için içimiz rahatladı. Yukarıdaki tüm kriterleri karşılayan butik bir okul. Bir bağışçı yaptırmış okulu. Henüz dört yıldır açık. Her sınıfta projektör ve bilgisayarlar, akıllı tahtalar, giysi dolapları. Bağışçı hayatta olduğu için bir eli hep okulun üzerinde. Okulun forması da son derece chic:))) Mesela atmışlar ceketi hırkayı sweat shirt vermişler kapüşonlu. Ergenin kalbine giden en kısa yol kapüşondur.

Okuldan çıktığımızda dedik ki "Bu kız ne şanslı yahu! Hep dört ayağının üzerine mi düşer bir insan!"

Müdürü bizzat kendisi kayıtları alıyordu. Aktris anneannesinin yanında olduğu için biz gittik anne baba olarak. Ona da paparayı işittik. Asıl gelmesi gereken gelmemiş diye. Gelip bir gezseydi görseydi diye. "Benim kaybedecek çocuğum yok" diyen bir idareci. Çocukları puanlarına göre şubelere ayırmayıp eşit bir dağılım yapıyor. Mezun olanlar hep okuldaydı. Müdür onlara iş buluyormuş. Falan filan.

Saçma ve karışık yazmış olabilirim. Bir fil ailesinin izlediği yoldu bu.

11 Yorum:

NİLAY (nilmoon) dedi ki...

gerçekten çok güzel bir yazıydı! liseye gidecek olan çocuğum yok hatta henüz hiç çocuğum yok lakin liseye giden ergenim olsun istedim ! hatta o liseye giden ergen ben olayım istedim !
tebrikler, hayırlı okumalar!

Keşke Gerçek Olsa dedi ki...

Mutlu sonlara bayılıyorum. Umarım okuluna aşık bir liseli olur.
Ben sınava girmeden tek 1 okul istedim ve onu kazandım 4 yıl okudum. Hala da aşığım okuluma. Darısı sizin ergenin başına ;)

Leylak Dalı dedi ki...

Şu okul hangisi bir mail at bildir bana da böyle okullar varmış diye sevineyim ahir ömrümde, hem belki yiğene de lazım olar 5-6 seneye:))

Asortik Krep dedi ki...

Hayırlı olsun ama ben olsam etrafta kaçınca güzel yerleri olanı tercih ederdim ;)

Kirpikteki Gözyaşı dedi ki...

Çok güzel bir yazı olmuş:) İlerisi için kaynak olacak bize;) Aktrise lisede başarılar ve iyi şanslar:)

Yunkabu dedi ki...

Bu eleme sistemi cok basarili bence !
Yalniz hocalar genc olsun , atarlandin, dediginde anlasin,demissiniz ya ben oraya takildim. Cunku ben anlamadim. sanirim yas iyice kemale erdi :(

Adsız dedi ki...

okulun adını çok merak etim bir ankaralı olarak çok merak ettim neresi? ne olur yazın mercan

Sardunya dedi ki...

Sevgili mercan

Bana mail atarsan seve seve mail aracılığıyla bildirebilirim. sonsardunya@gmail.com

nur dedi ki...

sardunya,biraz sallamışsınız sanki:)nedenmi?çünkü kızınızın öss başarı puanına göre okul bulmak zorundasınızdır bu sistemde.sizin yazınızda sanki ankaradaki tüüüm okullar kızınızı almak için sıraya girmişlerde siz seçemiyormuşsunuz gibi olmuş.oysa puanı tutmuyorsa devlet okuluna milyarlarca bağışda yapsanız,özel okula burslu olmadan en maksimum fiyatı bile verseniz puanı tutmuyorsa parayla bile veremeyeceğiniz okullar var.
bakınız biz yeğenim için senede 35 milyarı gözden çıkartıp özel liseye veremeyen bir aileyiz kaldıki sizin gibi eleme yapabilelim.

yazınıza göre olsa olsa kızınız 490 ve üzeri bir puan ortalaması olmalıki seç beğen al yapabilin.490 ve üzeri puanıda kızınızdan ben beklemiyorum.kızınızın başarı seviyesi düşük vb diye değil asla kastettiğim.nedenmi?çünkü sizin ailecek akademik başarıyı ikinci planda tutmanızdan bunu tahmin ediyorum.sınavmış,dersneymiş,testmiş,puanmış hiç önemli olmadı sizin için yanılıyormuyum.yeğenime bakıyorumda belkide doğrusu sizin yaptığınızdı.bir çocuğum olduğunda sizin gibi hayat lisesinemi hazırlasam yukarda bahsettiğim değilde diğer abimin kızı gibi 498 ortalama ile liselerin peşlerinde kuyruk olduğuyla mı gururlansam bilemedim inanın.

şimdi bende size bir mail atsam bana da seçtiğiniz okulun adını yazarmısınız acaba?
sevgiyle..nur

Sardunya dedi ki...

Sevgili Nur
Eminim anne oldugunda sen de cocugun iin en dogru buldugun tercihleri yapacaksindir. Yegenlerinin akademik basarisini tebrik ederim. Dileim en az akademik basarilari kadar buyuk mutluluklr yasarlar. Mail atarsan seve seve paylasirim kizimin okulunun adini. Sevgiler

Filiz dedi ki...

Nur Hanım,
Esas Siz de sallamışsınız biraz galiba. Öncelikle ÖSS puanı ile 135 milyar da verseniz yeğeninizi liseye yazdıramazsınız. Keşke SBS puanı ile deneseydiniz. İkinci olarak 435 puan ile bile ben çocuğum için 435 puanın altında puanla öğrenci alan tüm okullar içinden istediğimi seçerim. Seçim yapabilmek için 498 puan almak şart mı ben pek anlayamadım. Sardunya'nın yazısından ne anladın da bunları yazdın onu da pek anlayamadım. Sardunya yazısında hava atıyor da ben mi anlayamıyorum. Yoksa yorum bırakanlar mı hava atmaya çalışıyor bunu da anlayamıyorum.