22.11.2012

Dexter

İlk evlendiğimizde bir papağanımız vardı bizim. Adı Can. Aşıktı Maşuk'a. Sonra ben Aktrise hamileyken ve göbeğim burnuma kadar çıkmışken ve artık evden çeviri yapmaya başlamışken.... kafesinin üzerindeki tüneğindeydi. Ben de bilgisayar masasında sırtım dönük çeviri yapıyorum. Kanat sesi duydum. Sonra yüzüme konduğunu görmüştüm. Gizli gizli benden nefret edermiş kuş da tek başıma yakalayınca saldırmıştı. Bebeğe de birşey yapar mı korkusuyla Maşuk'un babasının evine zorunlu bir taşınmaya kurban gitti. Efekt ustasıydı. Evin içinde sirenler, ıslıklar, araba frenleri vs. Ama bizden önceki evinde çok mu hırpalandı nedir bilemem. Biraz davranış bozukluğu vardı.


Aradan yıllar geçti. Çocuklar oldu, büyüdü. Bir evcil hayvan derdine düştük. Anne babanın tercüman olduğu bir eve de en çok papağan yakışır dedik. Bebek bir Afrikan grisi/jakomuz var artık. Bütün gün tüneğinde öylece durup bizi izliyor. Kayıt aşamasında. Kuyruğu kıpkırmızı diye ve üzerinde bir seri katilin serinliği var diyerekten adını Dexter koyduk. İlk taklidi Kaplumbağanın kronik öksürüğü oldu. Bir iki kere ıslık çaldı. Bu sabah da Maşuk'un sesiyle "Yalııın" diye seslendi ama benden başka duyan olmadığı için ben dahil kimse emin olamıyor gerçekten söyleyip söylemediğine.

Çok sakin bizim Dexter. Hepimizi tek tek izliyor. Salonda başköşe onun artık. Hoşgeldi. Yakında sefa da getirir umarm.

2 Yorum:

burcu dedi ki...

Hayırlı olsun Sardunya,
Evde hayvan beslemek bir canı daha aileye katmak çok güzel bişey. hernekadar sorumluluğu çok büyük olsada verdiği mutluluk bambaşka.. Konuşmaya başladığında mutlaka yaz bende merakla bekliyorum ilk neler diycek:)

Sardunya dedi ki...

Teşekkürler Burcu

Sorumluluk işi dörde bölüneceği için (en azından öyle umut ediyoruz) çok büyük sorun çıkarmaz diye düşünüyorum:))) 1000 kelimeye kadar konuşabiliyorlar. Bizim günde ortalama 600 kelime konuştuğumuzu düşünürsek hepimizi susturacak gibi:)