27.12.2012

üç ve dört bir arada

Aslında üçüncü günü şu anda hatırlamıyorum. Önce bugünden başlayacağım. sonra adım adım geriye doğru giderim. Belki hatırlarım.

Sabah nihayet Sermin'e gittim. İkinci çocuğuna güle güle büyüt diyebilmem tam onbeş ay sürdü. Ama iki çocuklu ananın halinden iki çocuklu ana anlar. Sermin de ezdi geçti beni hiç önemli değil derken. Üstelik gayet de samimiydi. Surat yapsa bu kadar mahcup olmazdım.

Sonra koşa koşa vergi dairesi. Evet vergi dairesi. Yıllar önce bir proje için açtığım ama sadece üç ay açık kalabilen, ben maaşlı bir işe girince de kapanan Sardunya tercüme bürosunun hala vergi borcu çıkıyor. Hemd e üç beş kuruş falan. Ama vergi dairesindekiler o kadar meşguller ki ve üstüne de binadaki tadilat o kadar kaotik bir ortam yaratmış ki insan bir an önce işini bitirip çıkmak istiyor. Dolayısıyla soramadım bile bu hala neyin borcu diye?!

Arkasına önce Şükranla buluştuk. Yüksel'de bir banka oturduk. Yoldan geçen termoslu amcadan iki bardak çay içtik. Sonra da üni yıllarında çok popüler olan ama artık ne anlama geldiğini çözüemediğim cafe m'ye oturup birer türk kahvesi patlattık. Derin ve şizoid konuşmalar sonrasında (şizoid lafını da doğru mu kullanıyorum bilmem) eğitim projesinini kızlarıyla buluştuk ve macera başladı. Güzel bir yemekten sonra turist kafilesi gibi kızılayda gezdik. Metro çarşısını bile.

Hızını alamayanlar perşembe pazarına geçtiler. Ben Maşukun yanına döndüm. Gün bitti.

Dünü hatırladım. Hatırlayınca da nasıl unuttuğuma şaşırdım. Gözde geldi. Beni aldı. Annesine gittik. Nefis bir kahve falı baktı bana Gönül Teyze. Sen meslek değiştireceksin dedi. Ben mezun olduğumdan beri çevirmen haricinde bir sıfatla çalışmadım ki. Ama gönlümde yatan bir meslek daha var tabi. Belki olur. Bekliyorum.

Sonra Gözde beni büyük bir AVMye götürdü. Klasmanı yüksek olanından. Şaştım kaldım gündüz mesai saati o kadar kadının eli kolu o kadar çok paketle dolu gezmesine. Hadi boşlar diyelim. Bu para nerden geliyor arkadaş. Dağa çıkanı da anlıyorum adam öldüreni de. Bu kadar büyük gelir dengesizliği adamı katil de eder terörist de! Derin nefes alarak en kısa sürede çıktık. GAP'ın önünden geçerken aklıma aslı geldi. İçimden gülümsedim. İsyanına katılmamak zaten mümkün değildi!

İki günü de böyle yedim bitirdim. Tadi lezizdi. Hazımsızlık yapacak bir faaliyetim olmadı. Kahve falından vergi dairesine kadar.

Yarına büyük final. Çünkü sinemaya gideceğim. F Tipi. Sabırsızım.

2 Yorum:

Benden Bizden dedi ki...

Harika bir tatil geçiriyorsunuz, darısı başıma :)

coraline dedi ki...

ya ben de nasıl pişmanım çeviriden vazgeçtiğim için nasıl hem de nasıl....:(