23.07.2013

sana didim

Ben yazmayalı kaç yıldız kaydı biliyor musun? İçimden gencecik cenazelar kalktı. Yaslarını bile tutamadan hayatımıza devam ettik. Çok üzüldüm, çok sinirlendim, çok içlendim. Ama hayat gerçekten devam ediyor. Seni beni takacak hali yok. Her gün bilmediğimiz kimbilir kaç cenaze kalkıyor, kaç çocuk doğuyor...

Bir değişiklik daha var hayatımda. Yetkili soysuzlar çetesi yüzünden aynı anda hem sinir küpüne dönebiliyor ama benden sonra doğan kimi görsem sokaklarda, bir uçan balon gibi de umutlanabiliyorum.

Geçen haftalardan birinde onaltı yıldır ilk defa evde yalnız kaldım. Tek başıma. Bir hafta. Herşeyi aynı anda hissettim. Ama en çok da geceleri bir evin nasıl bu kadar çatırdayabildiğine şaşırdım. Mobilyaların kendi aralarındaki dilini maalesef çözemedim.

Yaz uykum bitsin diye gün sayıyorum. Eylülle beraber yeniden doğayım istiyorum. Hepimize güneş gözlüğü gerektirmeyen havalar diliyorum.

Yazıma gelmiş geçmiş en güzel sloganla son veriyorum: diren ayol! 

6 Yorum:

Leylak Dalı dedi ki...

Bi buluşsak ya ayol :)

serpil dedi ki...

Orhan Pamuk'un Öteki Renkler kitabında Eşyalar Konuşurken Siz Nasıl Uyursunuz adlı bir yazısı var, sizin evdeki sesleri okuyunca o yazıyı hatırladım :)

sardunya dedi ki...

Leylakcığım
istediğin zaman istediğin yerde:))) Yoğun kadınsın vesselam. Kızkardeş de gelsin mi? ailecek burnumda tüttünüz

sardunya dedi ki...

Serpil
hemen bakıyorum

Deniz dedi ki...

:)) Bizim ev de çok çatırdıyor

yasemin dedi ki...

kıskanırım seni ben