Dün gece kendime ördüğüm ilk atkımı bitirdim. Kocaman Koca önce erişteye sonra da derisini değiştiren bir yılana benzetse de pek havalı oldu yahu atkı. iyi ki bu havalı enteresan yünler var. yoksa berbat örgü ördüğümü nasıl gizlerdim:)))
İlk defa artistik aktristin dişini çektim. resmen hatırt etti elimin altında, içim tuhaf oldu. sonra gecenin bir vakti diş hekimlerinin nasıl o kerpeten benzeri aletlere abanarak azı dişlerini çektiklerini düşündüm. ciddi bir kuvvet gerekiyor demek ki. ya da benim demir ilacına falan başlamam lazım. 8 yaş kabusundaki minik bir kızın süt dişini çekerken zorlandım yahu. bir de aklıma o diş çıkarken ne kadar sevindiğimiz geldi. dün ise kurtulmak için elimizden geleni yaptık. sonra da ineklere nöbet tutturduk bir süre dişe:)))
Kocaman Koca da yakında bir akvaryum işçisi olarak çalışmaya başlayacak. Hiç üşenmeden o minnacık akvaryumun içine strafordan kaya gibi şeyler yaptı. onları boyadı, kuruttu, tuzlu sularla terbiye etti. Aslı ile Kerem'i yeni akvaryumları ile tanıştırdık dün. Ama o kadar çok yukarı çıkıp kaçmak istediler ki acaba dedik bunlar kara kaplumbağası olmasın... biz de bunları ısrarla suya atıp duruyoruz. sakın boğmayalım?:))) ama ışığı söndürünce uyudu hem de Aslı'nın yanına geldi Kerem öyle uyudu:))) Bunlara Allahsız tosbağa falan demiycem artık. aşık bunlar aşık...
0 Yorum:
Yorum Gönder