Yaşar bizim yazlıktaydı. Evet zart diye atladım başka paragrafa ama neticede bağlayacağım konuyu valla. Görürdüm sabahları falan bakkala gidip evin ekmek gastesini alan çocuğuydu. Ve de akşamları sitenin havuzbaşında gitar çalıp bir avuç gencin tek eğlencesi olan çocuğuydu işte. Demosu elden ele dolaştı sitede. Yıllar sonra bir barda dinlediğim kasetin o olduğunu öğrenince şaşırmıştım. Sonra hep takip ettim. Beğenirim yazdıklarını. Kör Bıçak şarkısının yazılabilecek en iyi şarkı sözlerinden olduğunu düşünürüm (kör bıçağım/kimseleri kesemem/beni yine teninle bileseler). Geçenlerde duydum. "Dem" çıkmış. Yapmış yapacağını dedim. Dinlemeden hem de. Hemen edinip Dem'i dinledim. Keşke herkes böyle şeyler yapabilse demeyeceğim. Herkesin yapamayacağı birşey çıkmış ortaya akustik albümünde. Sabah televizyonda gördüm. Akşam terete'de çıkacakmış. Kaçırmayım dedim. Hayırlısı.
Bağlama paragrafı:
Yaşar gibi, Feridun Düzağaç gibi, Haluk Levent gibi müzisyenlerin ruhlarının Adana'da nasıl beslendiğini o kadar iyi anlıyorum ki.
Edebiyatın kalemle savaşan Çukurovalı şövalyelerine sonra geleceğim.
Ama anlamadığım kadın kısmı neden çıkmaz ki Adana'dan?
*Evet, bağlayamadım. Okuyan bağlasın.
12 Yorum:
adanayı hic gormedim ama bilirsin fahri adanali olma istegimi reddetmistin:) halbu ki ben adanalı olmanın tum rituellerini uygulayıp aranıza katilmayı coktan kabul etmistim:) keske benimde boyle bir memleketim olsa nerelisin dediklerinde arkasindan sormasalar" ama aslen neresi" diye.hatta gitmesemde inekli bi köyüm olsa:)
benim hiç hemşom olmadi:((
belkide kocamın "merkezden olmayan" hemşehrilerine sempati duymam..:) merkez okur bunu simdi:)
bu arada haluk leventin uzerinde edirnenin üjj bejj havasınında etkisi var:)
Bağlayamasanda başka bir çukurovalı bağladı kafasında.
Haklısın o kavuran güneşi pişirir adamın ruhunu, bambaşka bir ruh taşırsın o toprakta.
Çukurova güneşi pişirir ki pişirir insanı... O yüzden güzeldir benim memleketim :)
Kadın kısmı çıkar çıkar da pek adlarını duyan olmaz :)
Ayşe Arman çıkmış ya. :P
Bağladık bağladık merak etme:)
Feridun Düzağaç ve Haluk Levent'in pek yeterli beslenemediğini düşünsem de Yaşar her zaman için özel olacak zannedersem..
Kadınlar çıkmıyor demişsin ama ünlü olmasa da hayatımda tanıdığım en dürüst, en berrak zekaya sahip, en yenilenmeye bu kadar uyumlu gencecik bir kadındır benim bir arkadaşım. Ben 1 yaş küçük olsa da olgunluğuna, karakterinin sağlamlığına ve memlektine duyduğu bağlılığa hayran kalmışımdır.
Çıkmıyor deme, emin ol göze batmasalar ya da batmasanız bile, çıkıyor, belki kadınlar daha bile fazla besleniyor :)
tam o dediğin dönemde bir ay geçirdim ben adanada. bir yaz. okuyarak, kavrularak, "yaylaya" çıkarak falan...
hakikaten söylediğin gibi bir şeydi, oralı olmadığım halde.
hem kadın kısmından sen çıkmışsın sardunyam:)
bağlı okudum ben merak etme :)
benim antalyalı bir arkadaşım da bir yaz aynı şekilde kavrulmuştu antalya'da. çok şaşırdım şimdi, benzer bi şey anlatmıştı o da. şindi haber veriyorum kendisine okusun bunu. bi tanışın siz artık.
Adana'nın sıcağında kavrulmak başkadır. Yılın bu zamanlarında ( diğer şehirlerdeki insanlar üşürlen) sokak kazakla dolaşmakta başkadır. Bu şehir insanları farkettirmeden kendine bağlayan bir şehir. Hiç hissettirmeden yavaş yavaş kendini bağlar. Her ne kadar "pekte sevmiyorum" denilse de başka bir yerde mutlaka "Keşke Adana'da olsam" sözünü en azından bir kerecik dedirten bir şehir burası. İnsanları da farklı etkilemekte tabi. Sadece Haluk Levent, Yaşar,Feridun Düzağaçı değil Yaşar Kemal ve Orhan Kemal gibi ünlü edebiyatçıları da etkilemiştir. Anlatmakla olmaz aslında gelip burada kısada olsa bir süre yaşanmalı, şehrin tadına, özüne varılmalı derim.
Sevgilerle...
Kadın kısmı çıkmazmışmış. Sen varsınya daha ne olsun. :)
Adana deyince aklıma hep çukurova ve Yaşar Kemal gelir ince memet gelir.İnsanları gibi sıcak memleket ne de olsa.Yazını da bir şekilde bağladık, seyirci oyuncu dayanışması gibi bir yazı olmuş sevgiler.Dilek
Yorum Gönder