27.01.2009

Mutfak Kuyularım


Mutluluk kuyularım var benim. Evin her odasında yarattım. Olur olmadık eşyaları olur olmadık yerlere koyarak. Gidip gelirken gözüme çarpınca gülümsetir beni. Üstelik benim dışımda kimsenin de ilgisini çekmez. Mutfaktaki kuyum bu raf. Tezgahı silerken, yemek pişirmek için malzemeleri kesip doğrarken, iki parça bulaşığı suyla çalkalarken,  yerde ayağıma batan bir çöpü alelacele minik çöp kutuma atmak için gece mutfağa girmişken, yemeğin üstüne kahve yaparken, balkona çıkmak için önünden hızla geçerken...

Lavantalı mum. Nerden aldığımı bile hatırlamıyorum. Bir kere yaktık. Geçen gün akşam yemeğine oturmayı reddedince Aktris hanım, Maşuk yaktı sofraya koydu. Kıskansın da gelsin yanımıza diye. Gelmedi:) 
Sonra papatyalı kartpostal. Aktrisin kreş arkadaşının doğumgünü davetiyesiydi geçen yıl. O kadar sevdim ki resmi. Gelip gidip koklarım. Kar yağarken bile papatya görmek iyi gelir.
Tanya göndermişti. Minik bir notun yanında. O kadar sevimli gelir ki. Mum ve papatyaların yanında ne işim var der gibi. Kendimi tren gibi hissetmek iyi geliyor. Trenleri izliyorum hissinden daha iyi en azından.
Tüm bu kaotik ortamın tek "gözlerimi kaparım neşeme bakarım"ı. Sünger Bob'da en çok beğendiğim karakter. Çocuk menülerinden biri hediye etmişti. Şimdi kuyumun en keyifli aksesuarı oldu. 
Mutfakta seve seve düştüğüm, düşecek vaktim olmadığında da en azından içine kafayı bir kez uzatıp baktığım kuyularım...

3 Yorum:

defneyleyasamak dedi ki...

Hemen bir taş atmalıyım o kuyuya ben, hemmeen

şugibi dedi ki...

ya çok özeniyorum sana. bir de enne ye. böyle bir kızım bir oğlum olsun istiyorum. kuyularım olsun istiyorum. bunu düşünüp hayata geçirebilecek kapasitem olsun istiyorum.

xxx dedi ki...

bayıldım bu kuyuya.. görünce içim açıldı...