6.02.2009

Ağ at!

Prematüre ailelerimize yazdığım mail. Unutmamalıyım. 

"Tebrik mailleriniz ve destek sozleriniz icin tek tek tesekkur ederiz 
Kuvoz bebegi kres oglani ve hatta sabahlarin canavari olma yolunda dev adimlar atiyor. 

Her sabah ayni terane:

Anne ben okula neden her gun gidiyorum ? 
Cunku okul her gun olur. Ben calisacagim (yalan), baban ise gidecek. Ablan okula gidiyor (yalan). Sen evde yalniz kalamazsin. Hem buyudun, arkadaslarin olacak, boyama ogreneceksin. Cok mutluyum sen buyudun diye. (Ve okudugum bilcumle psikoloji makaleleri, cocuk gelisim onerilerindeki cumleleri tek tek siraliyorum)
İyi de anne ben gitmek istemiyorum, sen benim her gun gitmemi istiyorsun!!!
Duymazdan geldigim nice sozler, direkt bogrume nisan alinmis sitemler falan filan... 

Ama prematurelik kabusunu atlatmis bir anne yer mi bu ayaklari? Yemezzz:)))

Her gun aglaya zirlaya, bacaklarima yapisa yapisa gidiliyor krese. Soke soke aliniyor benden. Ben gidiyor gibi yapip kapi arkasinda bekliyorum. Bilin bakalim ne kadar suruyor o bogure bogure mahalleyi ayaga kaldiracak aglamalar? 
100 saniyeden az! 
Arkasina kahkaha falan bile duyuyorum. Oglen almaya gittigimde de gule oynaya ne kadar sevdigini anlatiyor arkadaslarini, ogretmenine neden asik oldugunu, patates baskisinin ne demek oldugunu, bir gun once ona koca kafali diyen cocuga bugun nasil koca sersem dedigini. 

Ben de prematurelikte zaten eritip yeniden kaliplandirdigim kalbimdekileri tabi ki icime gomuyor, zerre belli etmiyorum ona. Mesela ben de agliyorum ne yalan soyleyim sabahlari. O ise yuzumde en ufak bir tereddut gorsun "anneeee nolur eve gidelim beraber haliya yatip oyuncak oynayalim" gibi insani kansere tesvik edici somuruler yapiyor. 

Yok yok 

Allah bosuna gondermedi bu kaplumbagayi:))) 

Bugun okul ogretmenin yorumu ile bitireyim kafa utuleyici mailimi:

Sizinkinde lider ruhu var. Herkesi organize edip muhakkak orumcek adamcılık oynatıyor. Cocuklar silah- ates falan gibi oyunlar yok dedigimde de 
"Arkadaslarrr! Simdi tum aglari ogretmene firlatiyoruzzzz!" diye karsi ataga geciyor. "

Not: O kadar yorgunum ki Türkçeleştiremedim karakterleri özür dilerim. Aynı sebeple fotoğraf da yok bir süredir. Pilleri şarj etmeye üşendim.

6 Yorum:

funda dedi ki...

ağlama hiç.. geçicek ve alışıcak, sadece bu kabusu 1 yıl önce yaşıyosunuz.. sonra kabus biticek o mutlu, sen mutlu... alıştıkları şeylerden vazgeçmek zor çocuklar için, ama okul da onun alışkanlığı olucak bir süre sonra..az kaldı..

ella dedi ki...

O ağları öğretmene fırlatan canavarı yerim ben. Okula zamanla alışır bence fazla panik yapmayın, bende çok geç alışmıştım anneciğimin burnundan gelmişti :))

sufi dedi ki...

En küçük oğlum senin kaplumbağan gibi "şu anda 28 yaşında" okula o ağlarken onu nasıl bıraktığımı hala sorguluyor.O da iki dakika geçmeden 3 kız arkadaş tarafından kuşatılıp "aaa sevgilimiz gelmiş "edalarına muhatap olup mutlu oluverirdi birden.Ben de içim buruk işime giderdim.Hep aynı seremoni, dayan yavrum.Sevgiler dilek.

Tabiat Ana dedi ki...

ah sardunyam,
her çocuk az yada çok yapıyor bunu dodıkte yaptı şimdi yine ara ara denemeleri var acaba diye ama sanırım önemli olan kararlılığı göstermek:(
dayan sardunyacım dayan...
sevgiler boncuk gözlerinden öptüm okullu kaplumbağanın

Adsız dedi ki...

sıkıyorum dişimi:) Seneye beni gıcır gıcır bir 6. sınıf öğrencisi bekliyor olacak ki bu kreş günleri mumla aranacak gibime geliyor.:)

Sapasağlam ve tutarlı bir şekilde yaşamaya çalışıyorum bu günleri. Böylece Kaplumbağa da kendini güvende hissedecek. Ne menem birşeymiş yahu bu güven duygusu...

tavsan dedi ki...

Sen kaplumbagayla ilgili boyle detaylariyla anlattikca, ben yine bir arkadasimla ilgili okur gibi okuyor, bir arkadasimi ozler gibi ozluyorum kendisini. Sana karsi oyle degil; sagolasin sen yaziyorsun ben okuyorum; sohbet etmek gibi olmasa da ozleme de yer biraktirmiyor. Ikinizi de opuyorum.