Döndü dolaştı bana geldi. Teşekkür ederim tek tek... Raconunu tam bilmiyorum. Verenlerin listesi ayrı verilenlerin ayrı mı? Ya da veren 7 olmadan vermemek mi lazım? Vermek lafını bu kadar kullanmak ne lüzumsuz...
7 güzelleme listem:
Yasemin - Asla unutamam. Kaplumbağa birkaç aylıktı. Buldum Yasemin'i. İyi ki. Yeni sulanmış beton zeminli bahçede, asma altında, ikindi çayı gibi gelir yazıları. Terlik mesafesinde bir blog. Ötesi yok ki.
Renginim- Severim sohbetini, işyerini bile hatta:) Ve de beni inanılmaz şaşırttı yazıları. Dönüp dönüp okuyorum. Kendi ritminde yazıyor. Ben o ritmi yakından tanıyorum. Kendine ait bir tarı olduğunu düşünüyorum.
Anne böcük- Eskidir. Çok eski. Günlerimiz aynı gibi gelir çoğu zaman. Yalnızlık duygusunu azaltır.
Çınar- Üçüncü çocuğum olsa bu kadar severdim. Manen bağlıyım. Arkadaşlığımız bir yana bir çocuk gelişimcisinden anne nasıl olur merak ediyordum. İlim irfan bir yana mama lekeleri bir yana. Bilimsel gözlem yapıp duygusal yakınıyor ya. Bayılıyorum.
Endişeli Peri -İşte yine bahçeli ev havası veren bir blog. Kitapçıya da gidiyorum hırdavatçıya da sayesinde. İsmi yetti bana okumam için. Samimi buluyorum. Kitap önerilerini yakından takip ediyorum. En çok da Rusça öğrenmesine gıpta ediyorum. Bir de gittikleri o fenere. Kargaları da seviyorum artık.
Dikkatsiz - Bir sürü yere geçit koridoru. Günü şenlendiren şarkılar. Kısa ve net. Karelere dönüp dönüp baktığım oluyor. Kapatır gider dükkanı bazen. Bakarım şube açmış bile. Haberi gelir. Ama ne yalan söyleyim en sevdiğim şablonları cesaretle kullanması ve onlara sadık kalmasını seviyorum. Beni Benny Hill'e benzetmişti. Hala gülümserim.
Modern Sabahlar - Dinlerken çatlardım. Okurken bazen gülmekten düşüyorum. Babalık anıları ise arşivlik.
Tozbezi ve Su gibi - İkisinin yeri apayrı. Onur ödülü onların. Blog mahallesine geldiğimde ikametgah kağıdımı onlar elime tutuşturdu gibi gelir. Tozbezi yazmıyor artık. İsim annemdir. Belki bilir belki bilmez. Su gibi gittiğinde çok üzülmüştüm. Etiketsiz, afra tafralı yazmasını seviyorum. Anne olunca da aktivite annesi olmadığı için bile başımın üstünde yeri kocaman.
77 olsa yine doldururum bu listeyi... Geriye kalan o kadar çok ki....
6 Yorum:
bilmeni isterim senin yerin de bende ayrı. blog yazdığı için teşekkür etmek istediğim birkaç kişiden birisin.
Sen de tanıdığım en içten annelerden biri. Adam gibi anne. Yok yok delikanlı anne:)
ve ben hemen sana ulaşabildiğimi biliyor en sıkıntılı sevinçli hallerimde seninle sohbet edebildiğim için ne şasnlıyım diyorum ki kendi kendime sonra da ekliyorum kız hakkaten şaşırttım mı seni? dön dolaş oku beni ara beni sor beni hatta gel iş yerim de seni özledi :)))
ha bir de ANKAN dan iki dostum var ;P
sardunya,
senden bu güzel sözleri duymak bile buralara yazmak için tek nedenim olabilir. içim nasıl da sevinçle doldu, anlatamam. geçen gece wolfgang borchert'in üzgün sardunyalar kitabını okurken aklımda hep sen vardın (gerçi, seni, bu kitaptan daha çok seviyorum.)sıcak, sevecen, içten ve bir sardunya gibi "hep yanımda hissettiğim" bir arkadaşımsın. buralarda olduğun için mutluyum.
sevgilerimle.
AL birini vur ötekine diyemem ki. İkiniz de ayrı ayrısınız. Teknolojik nedenle aynı pencerede yazıyorum şimdi.
Funda
Ölene dek unuttum, balkonda bir gün bana moral verişini. Yeter mi?
Endişeli peri,
PAzar sabahı gibi mahrem bir seansta seni andık. Kulakların çınladı değil mi. Konuşmak, görüşmek fasa fiso böyle arkadaşlar söz konusu olunca aslında. Çok özel bir yerdesin. Hissetirebiliyorsam ne mutlu.
öyle zamanlarımız olsun ki Sardunyam ben sana moral vermeyeyim hiç de sana hayat üzerine salaklıklarımı anlatayım onlar daha keyifli sonra seninle gülelim hep hangır hangır :)
Yorum Gönder