14.07.2009

Düşündüm de

Bugünlerde:

* sayfiye yerlerinde turistlerle enseye şaplak ata ata aynı cıvıklığı ve hatta saygısızlığı herkese yapma cüretini bulan zevzek ve tok esnafa,

*üç kuruşluk dünyada bir saniye kaybetmeden her duyduğunu zincirin bir sonraki halkasına yetiştiren ve işin kötüsü bunu kötü niyet falan düşünmeden, doğası gereği yapan dedikoduculara,

*tüm dünyayı yarattım duruşuyla ayak ayak üstüne atıp "elit yerlere gitmek lazım" diyen ucuz ruhlu komşuya

feci gıcığım .

Ama
*yol boyunca bize dolmuş kalkış- dönüş saatlerini usanmadan ayrıntılı anlatan dolmuşcu amcayı,
*el emeği göz nuru nefis kolyelerini satan pazardaki ablayı,
*"yeni evli ya ondan, bizim gibi olsa boşver deyip yan odaya geçer, her kavgaya takılırsak ohoooo" diyerek 8 yıllık evliliğini özetleyen, kalifiye arkadaş olma potansiyeli yüksek diğer komşumu,
*artık sesinin rengi çok daha parlak gelen Maşuk'u özlemeyi

çok seviyorum elbette.

Fakat en çok da dolmuşla o kasabadan buraya gelirken, tüm pencereler açık olduğu için içerisi püfür püfür eserken, binbir türlü insan çıt çıkarmadan yanımızdan berimizden akıp geçen tarlaları, dükkanları, turistleri, otobüsleri seyrederken birden bire zaman donmuş gibi geliyor, işte o anı seviyorum. Sanki ezeli ve ebedi olarak o anı yaşıyormuşum gibi. Yazınca anlamsız ama yaşayınca da insan kendine önem vermenin ne anlamsız olduğunu hissedecek kadar anlamlı bir an yaşıyor gibi oluyor. Sanki binlerce yıldır ben o dolmuşta, öyle saçım uça uça, hep aynı yolda, hep güneşin batışına doğru gidiyormuşum gibi hissediyorum. Ve de iki kere yaşadığım bu an, kulağıma diyor ki:

Kendini, yaşadıklarını, hayatlarını dünyanın en önemli şeyi zanneden ne kadar çok zavallı insan var dünyada. Ama o "şey"lerin her biri kum işte. Hepsi de senin gibi, bu dolmuş gibi, bu yol gibi... kendi anlarında bir suretle oynuyorlar. Aslolan elbette bu sonsuzluk....

Alakasız dip: A. Arman lütfen Beymen bilmemne kafe'ye oturup da aman da mahalle baskısı tarzında yazı yazmasın. Parayı bastırınca dedem de yok eder baskıyı. (Kulakların çınlasın Yasemin) Baskının allahı bir avuçluk insan topluluklarında elit elit ve sessiz sessiz yaşanıyor. Sıkıysa birileri onu yazsın.

8 Yorum:

Leylak Dalı dedi ki...

Ne güzel bir yazı, gece gece iyi geldi, sizi okumayı seviyorum...

Unknown dedi ki...

düşüncelerime tercüman oldunuz.çok teşekkür ederim. daha güzel anlatılamazdı.

Kremali'nin annesi dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Nora dedi ki...

Sahi biz ne kadar suni olmuşuz ne kadar da yapay bir hayat sürüyormuşuz değil mi ?
Hoşgörü mü o da ne dediğimiz bir kelime olarak kalmış hayatımızda ya da insanlık ikisini toplasak bir biz etmiyor bazen ..

Gündemle pekde bir alakalı dipnot için çok söylemek istediğim söz var ama en doğrularını kullanamıyabilirim düşüncesiyle yazamıyorum bile , ancak duygusal yaklaşmıyorum kimileri haddi aşmayı bazen en iyilik olarak kabul ediyorlar malesef ülkemizde.O ve onun gibi kalemler mürekkebini böyle alıyor hokkadan şimdi büyük bir kısım onu alkışlayacak birçok kişinin derisini yüzecek , iki zırzır cahil insan başlarındaki örtüyü savunmak için rezillik edecek ve traj artacak gündem olacak..

ayy özür dilerim coştum sanırım akdenizden sevgiler..

herşeyden azıcık dedi ki...

Bir turizmci olarak enseye tokat olayını açıklayayım:Umarım enseye tokat olarak devam eder daha ileri gitmezler bunlar sadece iyi günlerimiz yoksa kötüsü ne diye sorarsan başa tabanca dayayıp halı satmalar ve bu kız benle içki içti diye tecavüz etmeler daha saymama gerek varmı? :(((
Başörtüsünü ise yorumlamaya gerek yok tam ortalık duruldu derken tekrar cıngar çıkartmaya yönelik şeyler bunlar.

esininbebekleri dedi ki...

sardunya benim de çok sinir olduğum şey var etrafımda.
ben direkt, şu hareketine çok sinir oluyorum,çok bayağı bu yaptığın, sonradan bulduğunu olduğunu hatta olamadığını belli ediyorsun yapma kardeş demek istiyorum. diyemiyorum

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

O doğal dedikoducuları ben de sevemedim onlara kızıp kızmama konusunda karasız kaldım hep sevgili Sardunya. A. Arman bence yaptığı araştırmayı becerememiş, yüzeyde kalmış çoğu şey, beğenemedim nedense.

nimetin.blogspot.com dedi ki...

sardunyam:) seni özlemişim:)
mahkemeden yazıyorum bunu sistem şaşırdı serbest bıraktığının farkında değil:) belki de bugun farkında olacaklar diye hızlı hızlı yazıyorum.
Tatildeymişim okudum yazını. Süperdi yine. İyi tatiller size. Annenlere selamlar

nimet