28.01.2010

sessizce

Hani yağmur yaramaz çocuktur da kar da onun sinsi ablasıdır ya. Sessiz sessiz yağar. Çıt çıkarmaz. Şefkatli gibi kollarını açar. Seni uyutuyor sanırsın kucağında ama ölüyorsundur donarak yavaş yavaş rüyalarında. O ise hiçbirşey olmamış gibi sessiz sessiz yağmaya devam eder.

Ya da akşam kapatıp perdelerini evinin, salonda kalorifer ve mandalina kokusu birbirine karıştığında kalkıp çayın altını yakarsın kanalı değiştirmeden mesela. Halının kenarındadır terliklerin. Herşey her zamanki gibi yerli yerindedir. Aynıdır. Sonra bir şey olur. Bir sebep, rastgele bir ayrıntı. Perdeyi aralarsın. Görürsün ki sen ısınırken, mandalina soyarken, çayın altını yakarken, kanalı değiştirirken, bunların her biri için terliklerini her seferinde giyip giyip çıkarıp sonra da halının kenarına park ederken yani her zamanki şeyleri yaparken o boş durmamıştır. Sana haber de vermemiştir. Sessizce başlamıştır yağmaya. Israrla. Çıt çıkarmadan. Boydan boya boyamıştır her yeri. Senin gözünde sadece mandalinaların renginin kazılı olması da değiştirmez hiçbirşeyi. Ne sen ne öbürü. Kimseyi takmaz, dinlemez, sarmaz, sarmalamaz. Çıt çıkarmadan düşüp durur yerlere...

Sen gözlerini dört açıp o sessizliği görmeye çalışırken, sen öylece ağzın açık izlerken mesela.... aklında ne kadar düşünce varsa hepsi kar olup yağar içindeki ayak basılmayan yerlere. Bir bakarsın ağzına kadar sinsi üvey abla dolmuş için. 

3 Yorum:

bilge dedi ki...

merhabalar bir karın yağışı bu kadar güzel anlatılamaz sevgi ve dostlukla...

Kremali'nin annesi dedi ki...

Belki bilinen, kabul gormus bir tesbihtir; lakin, karin sinsi uvey anneye benzetilmesine benim gonlum bir turlu razi olmuyor be arkadasim. Yilin 9 ayini birarada gecirdigimiz ve artik oz kardesten de ote oldugumuz icindir kendisini mudafaam, kimbilir...

Ama ikinci paragraf, iliklerime isledi, her hucremde husnu kabul gordu bilesin ve kaleminle berhudar olasin :)

Kremali'nin annesi dedi ki...

Simdi farkettim; nedense sinsi uvey anne diye yazmisim. Belki de kar adina cok icerlemisim :)