İkinci hamileliğimde en çok merak ettiğim konulardan biri prematüre bebeklerdi. Allah allah derdim. Nasıl yaşatıyorlar ki bu el kadar bebekleri derdim. Zart diye 26 haftalık gelişime sahip bebeği 31. haftada doğurunca anladım ne menem bir maraton olduğunu. Aslında maratondan ziyade kısa bir şehir turu falan sandım önce. yedi yıl geçti. hala koşuyorum bu maratonda.
Sonra, büyütürken el kadar bebeği bir gün uzayda insanın kendi konumunu algılayamaması gibi birşeyler duydum. Yine aynı merak doğdu bende. bu ne ola ki dedim. Olur mu öyle şey dedim. Allah allah ne ilginç farklılıklar var dedim. İnsan beyni ne menem birşey dedim. falan filan.
Asperger maceramız burayı okuyanların malumu. O konuya girmiyorum yeniden. Okula başlayınca yalın bir farklılık olduğunu anlamamız bir yılımızı aldı. Kreşe başladığından bu yana her gün "tatile kaç gün var?" diye istikrarlı bir şekilde soran bir çocuk. Bunu da hep normal buldum. Ben de işe tatillere kaç gün var diyerek gelirim çünkü. neyse.
Okul başladı. yazımız berbattı. Herkes geçer dedi. Düzelir dedi. Elyazısındandır dedi. Bir sene süre tanıdık. İkinci sınıf olduk. Bir dönem geçti. Öğretmenimiz son kez zaman tanıyalım yalına belki el kasları zayıftır güçlenir dedi. Allah var üstüne de gitmedi çocuğu daha da soğutmamak için okuldan. Derken ikinci dönem geldi çattı. Yazımız gittikçe kötüleşiyordu. Rakamlar da okunamaz hale gelince öğretmen alarma bastı. eğitim uzmanı bulalım dedi. Çünkü öğretmenin söylediklerine göre Yalın sonuna kadar gayret ediyor ama gayret etmesine rağmen yazı işini toparlayamıyordu. Soğutmak da istemediği için uzman yardımı alalım, ben bildiğim tüm teknikleri uyguladım işe yaramadı dedi.
Artık maratonun yeni bir etabına başlamıştık. Çocuk gelişim uzmanı, göz doktoru vs derken oklar Ergoterapi bölümünü gösterdi. Occupational Therapy denilen bir terapi bu. Testler yapıldı. Duyu bütünleme tedavisine karar verildi. Merak eden olursa onu da anlatırım bir ara. Hep laylaylom ev dekorasyonu, yenilen güzel yemekler, sevgili ile tatiller olacak değil ya bloglarda. Bir anne babaya bile ulaşılsa kardır şu yazıyla.
Trafik gibi düşünürsek duyu işleme sürecini ve duyuları da araba gibi, Yalınd a tüm duyular var. Trafik karışık. Kimse kurallara uymuyor. Yasak yerde U dönüşü yapan da var kırmızı ışık da geçen de. Ve de ta ta ta taaam: uzaydaki konumunu algılama ile de bir aksaklık var. Dedim ki bir daha her duyduğunu merak etme deniz! Neyse devam ediyorum.
Duyu bütünleme terapimiz ilkokul bitene kadar devam edecek. haftada bir saat. öğretmenimiz çok destek oluyor. Bazı ödevleri biz bilgisayar çıktısı olarak veriyoruz. Maksat yazıyla yalını yormamak.
İki gün önce de bir başka testler yapıldı. Net adı konuldu: disleksi, disgrafi, dispraksi. Yani özgül öğrenem güçlüğü, yazı yazma güçlüğü ve kendinin uzaydaki konumunu algılama güçlüğü. Çok teknik olduğundan merak eden olursa yazarım.
Şimdi yaz dönemi geliyor. yaz çalışmalarımız hazırlanıyor. Hamaklı, salıncaklı, somonlu vidalı falan eğitimler bizim. Yeni bir program hazırlanacak.
yoruldum yazmaktan. ilk fırsatta devam edeceğim.
15 Yorum:
senin gibi pozitif bir annesi ve mutlu bir ailesi varken bence Yalın hepsinin üstesinden gelecektir...çok geçmiş olsun.
Çok geçmiş olsun. Eminim çok kısa sürede üstesinden gelecek Yalın. Harika bir ailesiniz, bunu da atlatacaksınız eminim..
ben de yukarıdaki yoruma katılıyorum. Allah sabır ve güç versin, özellikle daha kötü sağlık sorunlarından da korusun yavrularımızı.
MERHABA, Benzer sorunlar bizde de var.(yazarken sözcükleri tamamlama gibi) Gittiğiniz yerleri -sakıncası yoksa-kısaca aktarırsanız çok seviniriz.(Bizde Ankara da oturuyoruz)kolay gelsin
ayşe
Sayende yeni bir şey öğrendim, ne iyi etmişsin yazarak. Umarım yakın zamanda istediğiniz sonucu alırsınız eğitimlerden.
benim 16 yasinda bir oglum var asperger sendromuyla ortusen huylari olan,aslinda gecen yaz psikiyatristle 5-6 seans gorusmesi de olmustu,ama dr bu konuda kesin bir yargiya varamadi,4 yasinda ise baska bir sorundan dolayi uzun bir psikiyatrist macerasi olmustu,ama o dr da bu konuya deginmedi.mumkunsa aspergerle ilgili gidebilecegimiz bir doktor onerebilirmisiniz.bu arada beni cok aydinlatan yazilariniz icin tesekkurler yasemin
Damla gibi bende sayende bişi öğrenmiş oldum.. biraz araştırma yaptım nette her şeyin en güzel şekilde geçmesi dileğimle
tüm güzel dilekleriniz için teşekkür ederiz arkadaşlar.
Sevgili Ayşe,
Yalın Hacettepe'de doğduğu için oranın sistemine dahil. Önce Hacettepe'den çocuk gelişimci Birgül Hoca'ya gittik. Nöroloji için bebekliğinde Banu Hoca bakıyordu Hacettepeden. Şimdi de Hacettepe Ergoterapi bölümünde Meral Hocanın ellerine teslim ettik oğlanı. Ayrıntı istersen mail atabilirsin bana. sonsardunya@gmail.com
Yasemin benimle mail ile iletişime gecer misin? sonsardunya@gmail.com
Kolay gelsin Sardunyam, eminim ki sen altından başarıyla kalkarsın. Ben Ankara'dayım, uygun bir zamanda görüşelim...
Sen hakika bir anneymişsin de.
3 yasindaki yegenime 6 ay once otizm tanisi kondu ogunden beri hayatimiza ozel egitim grup terapisi kavramlari girdi bu surecte kardesimin durumu kabullenmesinde esinizin duygularini paylastigi yazilar yardimci oldu .lutfen yazmaktan vazgecmeyin adsiz olsakta sizi okuyor ve sizi anliyoruz.Allah hepimize yardimci olsun.Sevgilerimle.
Bir sürü disleksi, disgrafi, dispraksisi olan öğrencilerimizoluyor üniversiteden
raporları dolayısıyla sınavlarda ek süre verilmesi ya da yazılı yerine sözlü sınava alınmaları gibi destekler dışında bir şey yapmıyoruz ama paşalar gibi mezun olup keplerini fırlattı kaaaç kaç tanesi..
yani Yalın halleder Denizcim
hele yanında sen olduktan sonra
havada karada halleder..
Merhaba,
Benim kızım 6 yaşında .Ona da asperger sendromu teşhisi konuldu ne yazık ki...tarih 23 nisan 2013..dünya birden başka bir hal aldı...bunca yıldır hem eşimle hem de kızımla neden anlaşamadığımı ,hadi eşimi geçelim ama kızımın neden bana hiç bir şeyinin benzemediğini ,bebekliğinden beri çeşit çeşit problemlerin neden olduğunu birden anladım.Şu an çok umutsuzum.Bir ara bavulu toplayıp gitmeyi bile düşündüm...Bunlar ne acayip bir insan cinsidir anlayabilmiş değilim...Umutsuz bir ev kadınıyım artık...Bana ne tavsiye edersiniz...
iki yıl ergoterapistlik yapmıştım ben Ankara Ruh Sağlığı Dispanserinde Sardunyam. Odamın kapısında ergoterapi odası yazıyordu. Bana da Nimet Öğretmen diyorlardı. Demek yaptığım iş buymuş. Bu yazıyı da okudum. bi daha bi daha söyleyecek bişeyim yok. öyle karşılıklı oturup susmak geliyor içimden sadece
nimet
Yorum Gönder