30.05.2013

vat iz matriks ulan

"Dine verdikleri önemi dile de verseler ya" - Maşuk

Eğitim sistemi kişisel çıkarları ve politikalarına alet edilmenin de ötesinde arap saçına dönmüş. Bunu ancak ve en iyi çocuğunuz "ana akım" alanların dışında eğitim görmek istediğinde anlıyorsunuz. Malumunuz, bizim kız devlet anadolu lisesinde. Bu sene lise 2'ye geçecek. Lise 2 demek alanınızı artık belirleyin yılı geldi demek. Genel geçer mesleklerden birini seçecekse ve tüm dersane, okul başarı listelerinde çarfaş çarşaf gururla sergilenen üniversitelerin bilinen bölümlerinden birinde okumak istiyorsa evladınız ne ala. Zaten ortaokulda SBS denilen iş makinası çocuğunuzun hem bilişsel hem de ruhsal tüm yapılarını ezip geçtiğinden, tam da rehabilite olabilir dediğiniz bir yıl yaşamışken, önünüze bu seçim çıkıyor.

Dil okumak istiyorum ben dedi. Emin misin dedik. Aslında dil de değil mütercim tercümanlık istiyorum dedi. Hedefi çok net. İlgisi ve isteği de tutarlı bir şekilde birkaç yıldır devam ediyor. Üstelik İngilizce dersleri hep iyi oldu. Sanılanın aksine zerre desteğimiz olmadı bizim. Galiba teş teşvikimiz evde işimizle ilgili bir kere bile şikayet etmiş olmamak. O da matah birşey sanıyor mütercimliği tercümanlığı:) Babası yazılı çeviri yapar ben genelde sözlü. İki alanı da yakından takip ediyor. O kadar istekli ki bizim üniversiteden hocamıla bile buluştu, taktikler aldı, kendi kendine hikaye çevirmeler falan. Herşey güzel.

Ta ki eğitmini alsın diyene kadar.

İyi dedik. Dil sınıfını seçsin. Duvara toslamaya başladık sonra. Her okulda dil sınıfı açılmıyor çünkü talep az. En az altı öğrenci talep ederse oluyor ki burada veliler devreye giriyor. Dil isteyen yavrularını destekleyen az olduğu gibi çoğu Türkçe- Matematik alanına yönlendiriyor. Ek birşeyler daha yazsın sınavda diye. Kolejler dahil o kadar az okulda dil sınıfı açılıyor ki. TM okusun dilden girsin derseniz bu sefer okul puanı acayip etkiliyor. ne mesleğinde ne yüksek öğreniminde ne de sınavlarda işine yaramayacak matematikle cebelleşiyor dile yetenekli çocuğunuz dört yıl. Ders notları doğal olarak yükselemiyor. Hangi okullarda dil açılacağı hiç belli değil. Tut ki açıldı. bu sefer çocuğunuzun ortasonda girdiği SBS puanı devreye giriyor. bir de gideceği okulda kontenjan olması. Bunları takip edecekseniz her gün e-okula girip. kontenjan açıldı diyelim puanı tutmuyor evladınızın.


Konuşmadığımız yer kalmadı. Hatta denildi ki "bir söylenti var. MEB bu ayrımı lise üçüncü sınıfa taşıayacak belki seneye çocuğunuzun seçim yapmasına gerek kalmayacak".

Üstelik çocuğun istediği bölümü kazanmak da hem popo hem yürek istiyor. tüm soruları neredeyse çözmesi lazım. ama bu başarıyı teşvik etmeyi bırakın olanaklı kılan seçenek bile yok önümüzde. 

bu noktadan sonra aşağıdaki videoya bağladık kafayı. What is matrix ulan? diye bakanlık önünde protesto yapasım var.

Türkçe- Matematik ve Matematik - Fen odaklı başarınızı yiyim.

4 Yorum:

kucucukdeligemi dedi ki...

Ben o yönlendirmeler yüzünden sayısal seçtim ama aslında edebiyat dersim her zaman çok daha iyi olmuştu.Aklım başıma 12.sınıfın yarıyıl tatilinde geldi ikinci dönem okul sınavları da dahil sayısal dersleri bıraktım ama ne kadar zorlandım,inanamazsınız.Ve ben de bir devlet anadolu lisesinden mezunum.Geçer alan diye lütfen yanlış bir tercih yapmasına izin vermeyin zira ilerde değiştirmek istese bile şu an istediği alanda okumak için harcayacağı çabanın kat kat fazlasını harcamak zorunda kalacak ve çok yıpranacak.. Şimdiden iyi şanslar diliyorum size ve kızınıza :)

yasemin dedi ki...

onlar hobi bunlar meslek derlerdi bana. hobim mesleğim olamadı bu yüzden.

serpil dedi ki...

Aslında okullarda en yüksek başarıyı dil sınıfları gösterir, ancak dil sınıflarında derse girmek isteyen öğretmen sayısı fazla olmuyor, bazen hiç olmuyor çünkü çok iyi bir alan bilgisi gerekiyor, bu nedenle de çocukları teşvik etmezler, kızınız kararından dönmesin bence.

Burcu - Mutfak Camı dedi ki...

Ben de dil gibi az tercih edilen ve her okulda açılmayan bir alan olan Türkçe -sosyali seçmiştim zamanında. Zaten lisede de hayalim arkeolojiydi ve sayısal
derslerde de başarılı olduğum halde hiç bir sayısal bilgi ilgimi çekmiyordu. Çok zevkle okudum alanımda ve arkeolojiyi de kazandım. Tüm sosyal derslerde lise düzeyinde en yüksek puanları alıyordum ve tüm Türkçe sosyal derslerinde lise seviyesinde ders anlatabilecek kadar iyi bilgiye sahibim mezun olalı on beş sene olmasına rağmen. çünkü ben ders çalışmıyordum, zaten çok sevdiğim konular olan Türkçe, tarih ve coğrafya konularında sınırsız şey öğreniyor, her bir dersi iple çekiyordum. Sonradan, aslında istemediği alanları ailesi sebebiyle, daha geniş tercih yapabilmek adına ya da okulda açılmadığı için seçmek zorunda kalanları duydukça onlar adına hep çok üzüldüm. umarım dil sınıfı açılır ve o zaman hep birlikte görürüz ki Bizim Kız istediği bölümü rahatlıkla kazanmış...