Bir bebeği hazırlayıp deniz kenarına götürsem. Ayaklarını suya soksam.
Ya da kulaklıkla müzik dinlerken evde tek başıma kabak çekirdeği çitlesem.
Ya da karşı parkta ağacın altındaki bankta şöyle beş dakika içim geçse.
Ya da son kullanma tarihi geçmiş tüm ilaçları atmış gibi ferahlatacak bir düzenleme işi yapsam.
Ya da Kaplumbağa ile onun sevdiği bir filme gitsek de çıkınca iki laflasak.
Ya da annemin saçlarını boyasam.
Ya da kızım bir kahve yapsa da falıma baksa.
Ya da tanımadığım bir ülkede olsam. Şehir meydanında öylece otursam. İzlesem...
0 Yorum:
Yorum Gönder