Bir masaldı geçen yıllar

Kaplumbağa bir istekte bulunmuştu. Ben sadece "kağıt" telafuzunu unutmamak için yazmıştım. O kelimeler hiç üşenmemiş, aylarca önce kurulan bir köprüden yürüyüp geçmiş, okyanus aşmış, Kremali'nin annesine ulaşmış.

O güzel yürekli insan da koymuş bir zarfa kaaat'lar. Bir de Kaplumbağa ile üç elma. Maşuk'un, Aktris'in kafasına ve benim kafama düşsün diye... Çok büyük su topluluklarını aşırtmış, göndermiş.

Sonra ilk defa postacı posta kutusuna koyup gitmek yerine kapıyı çalmış. O gün de Kaplumbağa evdeymiş. Kapıyı babasıyla beraber açmış. Postacı Kaplumbağa kim dediğinde benim demiş. O kadar sevinmiş ki onu tanımasına, ona mektup getirmesine, içinden mıknatıslar çıkmasına ve de kaatlar. Üstelik bunlar Caillou'nun ülkesinden gelmiş. Demek ki Caillou gerçekmiş.

Yıllarca cilt cilt dostluk romanı yazdık diyen "best seller"lara inat iki satırlık en gerçek dostluklardan birini yazdık ya beraber. Bana şans ve mutluluk getirsin diye yıllarca dileklerde bulunan güzel kalplilere müjde. Dileğiniz tuttu. Tutmasa ben böyle dostu nereden bulacaktım.